Nefes nedir ne demektir? İlgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Doğada temiz havada gözleri kapalı nefes alan bir bayan
Nefes
  1. Soluk.
  2. Şifa veren üfleme, hulamak: Hastalara da nefesi bi iznillah şifa idi. Ayrıca ölülere nefes ettiğinde Allah'ın izni ile ölüler canlanmaktaydı. (S. Yolaçan)
  3. (edebiyat) Alevi-Bektaşi edebiyatında tasavvuf konularını işleyen, biçim bakımından koşmaya benzeyen ve özel bir ezgiyle okunan şiirlere verilen ad. → İlahi.


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "nefes" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Nefes aldırmamak: Dinlenmesine fırsat vermemek, aralık vermemek.
  • Nefes almadan: Dinlenmeden, ara vermeden.
  • Nefes almak:
    1. Dinlenmek.
    2. Ferahlamak, rahatlamak.
    3. Yaşamak.
  • Nefes almamak: Ara verip dinlenmemek.
  • Nefes çekmek: Sigara ya da başka bir şeyin dumanını içine çekmek.
  • Nefes etmek: Hastalığı iyi etmek için okuyup üflemek.
  • Nefes kesici (kesen): Çok şaşırtıcı derecede güzel, heyecan verici: Nefes kesici bir final.
  • Nefes tüketmek: Söyleye söyleye yorulmak.
  • Nefes nefese:
    1. Soluya soluya.
    2. Güçlükle, dara dar.
  • Nefesi kesilmek: Dikkat, heyecan ve şaşkınlığından nefesi duracak gibi olmak.
  • Nefesi keskin: Üfleyerek (hulayarak) hastalıkları iyileştirme gücü olan.
  • Nefesi kesilmek (tutulmak): Güç soluk alacak duruma gelmek ya da soluğu durmak.
  • Nefesi tıkanmak: Güçlü bir darbe, aşırı heyecan, korku vb. durumlarda soluk alamamak.
( 0 soru/yorum )