- Boyu az olan, uzun karşıtı: Kısa boylu. Kısa saç. Pantolon kısa geldi.
- Az süren, uzun olmayan, az bir zamanı kapsayan: Kısa bir zaman. Kısa bir film. Kısa bir konuşma.
İlgili birleşik kelime ve fiiller
- Kısa dalga: (fizik) Dalga boyu bir metreden küçük olan elektromanyetik dalga.
- Kısa devre: → Kısa devre.
- Kısa film: (sinema) Kota sınırlaması ve sağlanan mali desteğe göre uzunluğu ülkeden ülkeye değişen, fakat süre sınırı genellikle 30 ila 45 dakikaya kadar kabul edilen film.
- Kısa menzilli: Mermiyi kısa mesafeye gönderebilen, kısa mesafelerde etkili olabilen silah.
- Kısa mesaj: Genellikle cep telefonlarıyla bir telefondan diğer bir telefona (herhangi bir internet uygulaması aracılığı olmadan) direkt olarak gönderilen ileti.
- Kısa odaklı mercek: Odak uzaklığı olağandan daha kısa olan mercek.
- Kısa ünlü: (dilbilim) Ses süresi uzun olmayan ünlü (harf). Türkçe'de bütün ünlüler (a, e, ı, i, o, ö, u, ü) kısa ünlüdür.
- Kısa vade: Senetlerde genellikle 30 gün ya da daha kısa süre.
İlgili atasözü deyim ve anlamları
İçinde "kısa" kelimesi geçen atasözü deyimler ve açıklamaları:
- Kısa görüşlü: Görgülerinde, düşüncelerinde derinleşmeyen, yüzeysel düşünen kimse: Fakat kısa görüşlü adam, ilk işten başka bir şey görmez. Aklı yerde yetişen otlara benzer, yere mahkûmdur, gezmez dolaşamaz. (M. Ukray)
- Kısa günün karı: (deyiminin anlamı) "Hiç yoktan iyidir, bu da olmasaydı" diyerek kabul edilen ve yeterli bulunan kazanç: Enişte kısa günün kârı demiş, mahkemeye gitse seneler sürecek, git gel dünyanın parası, iyisi mi al traktörü, otur aşağı. (A. Tunç)
- Kısa kes Aydın havası (abası) olsun: Sözü fazla ve gereksiz yere uzatma: Mahalle kadınlarının vıdı vıdı konuşmalarını andıran biçemlerde, ayaküstü tüketim kıvamında metinler isterler, “kısa kes aydın havası olsun” kadardır bütün duyarlıkları. (R. Yılmaz)
- Kısa kesmek: Sözü uzatmamak: "İyiyim gördüğün gibi," diye kısa kesti Saim. (G. Tahincioğlu)
- Kısa ömürlü: Uzun süreli olmayan: En kısa ömürlü olanıydı tan vakti zaman içerisinde devinen. En kısa ömürlü ve en huzur verici olanı... (İlgili cümle kaynağı: C. Y. Budan)
- Kısa tutmak: Gereği kadar uzunluk vermemek: Diğer okurlarını bekletmemek için kısa tuttu konuşmayı. (U. Günel)
- Kısa yoldan: Uzatmadan, süreyi geçirmeden: Kısa yoldan başarılı olmak veya zengin olmak isterler. (N. Keles)
- Kısa günün karı (kazancı) az olur: (atasözünün anlamı) Kısa süre çalışmayla elde edilen kazanç az olur.
Soru ve Yorumlar: 1
Soru/Yorum Gönder