Kötülük nedir? Kötü ne demektir? İlgili deyimler atasözleri ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0

kötü:


  1. Nitelikleri iyi olmayan, değersiz, işe yaramaz, hoşa gitmeyen: Kötü bir adam. Kötü bir işçilik. Kötü bir kalem.
  2. Aşırı, çok: Anlaşılan, kötü tutulmuştu: bu kızdan uzakta kalmaya dayanamıyor, hep ondan söz ederek yokluğunun yarattığı sıkıntıyı biraz olsun bastırmaya çalışıyordu. (T. Yücel)


kötülük:


Kötülük yapma veya kötülüğe hayır anlamına gelen trafikte kullanılan yasaktır işareti arkasında şeytan yüzü simgesi
Kötülük yapma
  1. Kötü olma durumu: Havaların kötülüğü. İşlerin kötülüğü.
  2. Zarar verecek iş ya da davranış: Bundan daha büyük bir kötülük düşünemiyorum. Kötülük etme kötü düşersin, kuyu kazma kendin düşersin.
  3. Kemlik, şer: Sana ne iyilik gelirse Allah'tandır. Sana ne kötülük gelirse kendindendir. (Nisa Suresinden)


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "kötü" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • (Bir şey, birini) Kötü etmek: Duygu ve düşüncelerinde olumsuz etkide bulunmak: İçkiye benzer bir şey var bu havalarda / Kötü ediyor insanı, kötü. (O. V. Kanık)
  • Kötü gözle bakmak: Biri hakkında iyi düşünceler beslememek: Bizim oralarda insanın Allahsız bilinmesi iyi bir şey değil; konu komşu insana kötü gözle bakar. (M. Niyazi)
  • Kötü gün: Mutsuz, üzüntülü gün: Ne kötü gün kalır kişiyle birlikte ne hazine; ne mutluluk, ne sıkıntı; iyi günlerimiz de, kötü günlerimiz de geçer gider. [Allah'ın izniyle] (Fırdevsi)
  • Kötü kalpli: Herkes hakkında kötülük düşünen: Evet, kötü kalpli, asık suratlı bir adamdı o. Dünyadaki en büyük zevki insanları birbirine düşürmek, bir çok yalanı bir araya getirerek ortalığı karıştırmaktı. (İlgili cümle kaynağı: A. Efe)
  • Kötü kişi olmak: Sevilmez olmak, düşman kazanmak.
  • Kötü kötü düşünmek: Üzüntülü düşüncelere dalmak: Hükümdar onun sözlerini dinledikten sonra kötü kötü düşünmeye başladı, ruhu sıkıldı bir zaman. (Fırdevsi)
  • (Biri için) Kötü söylemek: (deyiminin anlamı) Birtakım kötülükleri olduğunu söylemek: Hoca bize darıldı, bana kahretti, sitem etti, kötü söyledi. (C. Çetintaş)
  • Kötüye çekmek: Yanlış değerlendirmek, beğenilmeyen bir anlam vermek: — Kötüye çekme. Sanki bu aralar böyle biraz sinsileştin. (H. Edemir)
  • Kötüye kullanmak:
    1. Yetkisini yasalara aykırı yolda kullanmak: Görevini kötüye kullanmak.
    2. Birinin iyi davranışından kötü yolda yararlanmak, suistimal etmek: Sabrımı kötüye kullandı.


İlgili atasözleri ve anlamları


İçinde "kötü" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

  • Kötü haber tez duyulur: İnsanlar aralarında konuşurken daha çok başkalarından bahsetmeyi ve başkasından bahsederken de hep kötü yanlarını konuşmayı sever.
  • Kötü komşu insanı hacet (mal) sahibi eder: (atasözünün anlamı) Kötü komşu, komşusuna hiçbir şekilde yardımda bulunmadığından, kötü biriyle komşuluk eden, zorunlu olarak evine gerekli tüm araç ve gereçleri alır. Halk arasında "Kötü ev sahibi kiracıyı ev sahibi eder" olarak da kullanılmaktadır.
  • Kötü söyleme eşine, ağı katar aşına: İlişkide bulunduğun kişileri gücendirme; sana büyük zararları dokunur.
  • Kötü söz insanı dininden çıkarır: Devamlı olarak kötü düşünmek ve kötü konuşmak insanın içine işler ve kişiliğini değiştirir.
  • Kötülük her kişinin karı, iyilik er kişinin karı: Herkes karşılıksız kötülük yapabilir ama iyiliği karşılıksız olarak herkes yapamaz.
( 0 soru/yorum )