Kula yakışan kulluktur |
- Allahü Teala'ya göre insan, ademoğlu: Zira Yaratan kendisinden memnun olmuş ve kulum demiştir... (B. Ayaz)
- İnsanın Rabbine göre durumu: Kul, kul olduğunu en iyi dua anında anlar.
- Birisine ya da bir kuruma kapılanarak bağlanan, birisinin ya da bir kurumun maiyetine giren kişi. Bu anlamıyla, Osmanlı Devletinde varlığı ve hayatını sürdürmesi devlete ve onu simgeleyen hükümdara bağlı olan her kişi için kullanılırdı.
- Köle.
Kul ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kul" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Kul etmek: Kendine aşırı derecede bağlamak, boyun eğdirmek: Tükenmez cevherdim pul etti beni / Özgürlüğüm alıp kul etti beni (S. İnce)
- (Birine) Kul köle (kurban) olmak: Tam bir doğruluk, saygı ve özveriyle bağlanmak: Kadın erkek, O'na candan kul köle oldu. Şehir, tümünden O'na mürid oldu da herkes, gönlüne O'nun sevgi tohumunu ekti. (İlgili cümle kaynağı: A. Konyalı)
- (Bir şeye) Kul olmak: Aşırı derecede bağlanmak, boyun eğmek: Allah'a kul olmayan, dünyaya, mevkie, kadına, paraya kuldur. Ama mutlaka bir şeye kuldur. (H. K. Yılmaz)
- Kula kul olmak: Bir kimsenin buyruğu altında bulunmak. Kula kul olmak zordur. Bu zorluktan kurtulmanın çaresi Mevlâ'ya kul olmaktır. (Cüneyd-i Bağdadi)
- Allah yürü ya kulum demiş: Kısa sürede çok zengin olanlar ve herhangi bir alanda çok çabuk ilerleyenler için söylenir: Ticarete atılmış ve kısa sürede Allah Yürü ya kulum demiş ve yükselmişti. (A. Akar)
- Allah da razı olmaz kul da: Yapılan bir işin doğru ve uygun olmadığını belirtmek için kullanılır: "Süleyman" dedim, "bu adam senin baban. Allah da razı olmaz, kul da.. Şuna bir yardım et. Bak biz ceket pantol verdik. Sen de üç beş kuruş ver. Hamdolsun paran var. Günahtır. Ayıptır." dedim. (S. Faik)
- Allah'ın bildiğini kuldan ne saklayayım: "İşte bildiklerimi, düşündüklerimi açıkça ortaya koyuyorum, mademki Allah biliyor, insanlara söylemekte de bir sakınca yok" manasında kullanılır: Ömer Bey'in istifasını duyunca, Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım, çok sevindim ve bir oh çektim. (E. Dölen)
- Allah'ın kulu: İnsan, kişi: Benim dışımda bir Allah'ın kulu çıkıp, "Olur mu böyle şey, saçmalamayın!" diyemedi. Daha acısı, bir Allah'ın kulu da çıkıp "Asıl sen saçmalama!" diyemedi bana. (C. Soycan)
- Allah'tan korkmaz (kuldan utanmaz): İnsafsız, acımasız: Allah'tan korkmaz, kuldan utanmaz, yüzleri nursuzlar bir neslin üstüne kabus gibi çöktüler. (İ. Sarı)
- Hangi peygambere kulluk edeceğini (ümmet olacağını) şaşırmak: Kimin sözünü yerine getireceğini bilemeyerek şaşkınlık içinde kalmak: Hangi peygambere kulluk edeceğimi şaşırdım. Sizden rica ediyorum, bir akıl verin de bu kısır döngüden kurtulalım.
Kul ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kul" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Kul azmayınca Hak yazmaz (Kula bela gelmez Hak yazmadıkça, Hak bela yazmaz kul azmadıkça)*: Kişinin başına gelen kötülüklerin sorumlusu kişinin kendisidir. Kişinin başına azgınlığı ve günahları yüzünden felaket gelir.
- Kul çalışır, Allah verir: İnsanların çalışıp çaba gösterdiğinde Allah'ın onların emeklerini zayi etmeyeceğini, onları işsiz ve rızıksız bırakmayacağı ifade eder.
- Kul hatasız (kusursuz) olmaz*: (atasözünün anlamı) Bir insanın tüm kusurlarından arınarak bir şeyler yapması olası değildir.
- Kul hatasız olmaz, hata tövbesiz olmaz: Her insan hata yapar. Önemli olan pişmanlık duyup hatadan dönmektir.
- Kul iken adam bir gün Mısır'a sultan olur: Doğruluk, dürüstlükten şaşmayan insan eninde sonunda özlediği mutlu ve rahat bir yaşama kavuşur.
- Kul kazasız olmaz, kaza görünerek gelmez: Hayatında hiç felaket yaşamamış kişi olmaz. Kazanın nerden ve ne zaman geleceği de belli olmaz.
- Kul kula sebep, cümleye Allah sebep: İnsanların çabalarının önemini vurgularken aynı zamanda her şeyin Allah'ın kontrolü altında olduğunu hatırlatır. İnsanlar, çaba göstermeli ve doğru yolda ilerlemeli ancak sonuçları Allah'a bırakmalı ve O'nun takdirine teslim olmalıdır.
- Kul kullanan, bir gözünü kör, bir kulağını sağır etmeli*: Yanlarında insan çalıştıran kimseler, çalıştırdıklarının her yaptığını görmemeli, her söylediğini duymamalıdırlar.
- Kul kulun rızkına sebep olur: İnsanların birbirlerine destek ve vesile olmasının, Allah'ın takdir ettiği rızkın dağıtımında bir araç olduğunu anlatır.
- Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez*: Yardım hep en zor anda gelir. İnsanın başı derde (dara) düşmedikçe sıkıntısına çare olacak olağanüstülükler beklenemez.
- Kul tövbe ile mağfur olur/affolunur: Günah işleyenler tövbe ettikleri takdirde Allah tarafından affedilirler.
- Kul yazısını, baş sızısını çeker: İnsanın yaşamakta olduğu kaderini veya yaşamının getirdiği zorlukları kabul etmesi ve sabırla karşılaması gerektiğini vurgular.
- Kula yakışan kulluktur (Kul kullukta gerek): İnsanın kendisine yakışanın, Allah'a inanmak, O'na boyun eğmek ve O'na karşı sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini vurgular. İnsanın yaratılış gayesinin bu olduğunu ve bu amaç doğrultusunda yaşamasının önemini vurgular.
- Kuldan hareket, Mevla'dan bereket: İnsanların çalışıp çaba gösterdiklerinde Allah'ın onlara bolluk ve bereket sağlayacağını ifade eder.
- Kulun dediği olmaz, Allah'ın dediği olur: Allah bir şeyin olmasını veya olmamasını uygun görmüşse kimsenin bunu değiştirmeye gücü yetmez.
- Ağası güçlü olanın kulu asi olur*: Dişli birine dayanan, güvenen kişi herkese kafa tutar, kabadayıca davranır.
- Ağası güçlü olanın, kulu suçlu olur*: Kuvvetli kimselerin suçları yanındakilere yüklenir.
- Al Allah'ım kulunu, zapt eyle delini: Toplumda dengeli ve huzurlu bir ortamın sağlanması için aklı başında insanların korunması ve dengesiz davranışlar sergileyen kişilerin kontrol edilmesi isteğini ifade eder.
- Allah bile kulun karasını (hatasını) yüzüne vurmaz: İnsanlar hata yapabilir. Fakat başkalarını hatalarından dolayı suçlamak ve bu hatayı dillendirmek yerine onu gidermeye çalışmalıdır. Hesap sorucu olmasına rağmen Allahu Teâlâ bile kullarını affederken bizim de başkalarına aynı şekilde yaklaşmamız gerekir.
- Allah bilir ama kul da sezer*: Bir işin nasıl bir sonuç vereceğini ancak Allahu Teâlâ bilir ama insan da kafasını kullanarak aşağı yukarı bir tahminde bulunabilir.
- Allah bilir kulunu, giydirir çulunu: Allahu Teâlâ kişinin gönlündekileri, neye gereksinim duyduğunu bilir ve kişiye onları verir.
- Allah ile kul arasına girilmez: Kişinin Allahu Teâlâ ile olan manevi ilişkisi, sadece kendi içsel bağlılığı ve samimiyetiyle olmalıdır ve dışarıdan gelen etkenlerden etkilenmemelidir.
- Allah isterse bir kulun işini, mermere geçirir dişini; istemezse işini, muhallebi yerken kırar dişini: Allahu Teâlâ kişinin şansını açık tutarsa o kişinin elinden her iş gelir, ama açık tutmazsa en ufak işlerde bile zarara uğrar.
- Allah kuluna nefesi sayı ile vermiş: Allah herkesin ömrünü sınırlı yaratmıştır. Kimse ömründe ne bir nefes az, ne de bir nefes fazla alabilir.
- Allah kulundan geçmez*: İşler bozulduğunda, sıkışık durumlarda umutsuzluğa kapılıp kötümser olmanın anlamı yoktur.
- Allah kulunu her vakit darda komaz: İnsan, başına bir takım bahtsızlıklar gelince hemen karamsarlığa kapılmamalıdır. Çünkü Allah onların bir ömür boyu mutsuz olmalarını istemez.
- Allah, kulunu kısmetiyle yaratır*: Dünyada herkesin bir geçim yolu, az ya da çok bir kazancı vardır.
- Allah sabırlı kulunu sever*: Sabırlı insan eninde sonunda sabrının karşılığını görür.
- Allah yardım ederse kuluna, her iş girer yoluna: Allah'ın sevdiği kulunu zorda koymayacağını, İlahi yardımın insanların çabalarını kolaylaştıracağını ifade eder.
- Allah'ın bildiği kuldan saklanmaz*: Kişi işlediği suçtan dolayı önce Allahu Teâlâ'ya karşı sorumludur ve bu suçu da Allah bilir, bu nedenle onu kuldan saklamak gerekmez.
- Allah'ın sevmediğini kul da sevmez: Allah kötü işlerle uğraşan, kötülüğü huy edinen kimselerin yardımcısı olmaz. Böyle kimselerden herkes nefret eder.
- Allah'ın verdiği taşar dökülür, kulun verdiği başa kakılır (Kul verdiğini duyurur, Hak verdiğini doyurur): Allah'ın cömertliğine kimsenin ulaşması mümkün değildir; insanlar yaptıkları en ufak bir iyiliği bile hatırlatmadan duramazlar.
- Allah'tan korkan kuldan korkmaz: Her şeyin Allahü Teala'dan geldiğine inanan kişinin Allah'tan başka hiç kimseden korkusu olmaz.
- Anlayana kul ol, anlamayana ağa olma: Akılı insanın değeri bilinmeli, akılsızların peşine düşmemelidir.
- Al Allah'ım kulunu, zaptet delini: Bir kişinin deliliğine kimsenin engel olamayacağını, ancak Allah'ın bu durumu kontrol edebileceğini ifade eder.
- At ile cahil ağaya kulluk çetindir: Bilgisiz veya eğitimsiz kişilere, yetenek ve bilgi eksiklikleri nedeniyle hizmet etmenin zorluğunu ifade eder. Bir işte yeterli bilgi ve beceriye sahip olmayan bir kişi, o işi yürütmekte veya liderlik etmekte zorlanır.
- Azan kulun belası yakın: Nefsine hakim olamayan kimselerin başı dertten kurtulmaz.
- Böyle şaha kul olan ister mi azat olmayı: İyi kalpli, eli açık, cana yakın birinin hizmetinde çalışanlar o işten ayrılmayı hiç istemezler.
- Dağ tavşansız kul/insan düşmansız olmaz: İnsan ne kadar iyi niyetli olursa olsun yine de çevresinde kendisinden hoşlanmayan birileri çıkabilir.
- Dertsiz baş (kul) olmaz*: Derdi olmayan kimse yoktur, az çok herkesin derdi vardır.
- Devletsiz oğlun olmaktan, devletliye kul olmak yeğdir: Varlıklı fakat hayırsız bir evlada sahip olmaktansa, başkalarının hizmetinde çalışıp geçinmek daha iyidir (devlet: Mutluluk, saâdet, tâlih, baht; büyüklük, ululuk).
- Ecelsiz kul ölmez: Hiçbir canlının yaşamının eceli gelmeden sona eremeyeceğini belirtir.
- Eyüp sabrı her kula müyesser değil: Sabır göstermek zor bir olaydır ve herkeste aynı sabır görülemez.
- Hatasız kul olmaz*: Yanılmayan, kusurlu iş görmeyen insan yoktur, her insanın hatalı bir yanı olur.
- İbadet de kabahat de kul içindir: İnsanların hem iyilik hem de kötülük yapma kapasitesine sahip olduklarını ifade eder. Atasözü aynı zamanda insanların yaptıkları hatalardan dönebileceklerini ve pişmanlık duyarak tövbe edebileceklerini de anlatır.
- İnsan beşer, kuldur şaşar*: İnsanların doğası gereği mükemmel olmadıklarını ve yanlış yapabileceklerini vurgular.
- İnsan ihsan kuludur: Yardım gören insan bunun karşılığında minnet duygusu ile dolu olur.
- İvme ile ermez bir kul murada, ne kadar ivse olmaz mukadderden ziyade: İnsan ne kadar acele ederse etsin kısmetinden fazlasını elde edemez (ivmek: Çabuk davranmak, acele etmek).
- Kurt bunalırsa ağıla varır, kul bunalırsa kula varır: Dolandırıcı, sahtekâr kimseler zorda kaldıklarında uygunsuz işler yapmak için ortam ararlar. Dürüst namuslu kimseler ise sıkıştıklarında tanıdıklarından yardım isterler.
- Kurt bunalırsa köye iner, kul bunalırsa dağa çıkar: Sıkıntı çekenlerin farklı tepkiler verebileceğini anlatır. Kurt, bunalınca insan yerleşim alanına yaklaşır, çünkü acil bir çözüm arayışındadır; kul ise sıkıntılardan kaçmak için dağa çıkar, izole bir ortamda huzur arar.
- Ne gelirse kula, Hak'tan gelir: Her şey insanın kaderinde yazılıdır. Bu kaderi de hazırlayan Allah olduğuna göre sonuçta her şey Allah'tan gelir.
- Ne istersen Allah'tan iste: İnsanlara el açmaktansa Yüce Allah'tan istemenin insan onuruna daha yakışır olduğunu anlatır.
- Paran varsa cümle alem kulun, paran yoksa tımarhane yolun [Varsa (var mı) pulun herkes kulun; yoksa (yok mu) pulun dardır yolun]*: Zengin olana herkes ilgi gösterir, yoksul olana kimse ilgi göstermez, böyleleri aklını bile kaçırabilir.
- Sevenin kuluyum (kulu ol), sevmeyenin sultanı*: İnsan kendisini sevenlerin her arzusunu yapar, sevmeyenlere ise kendi nasıl dilerse öyle davranır.
Kul ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
İçinde "kul" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
Kul Hakkı - Kul taksimi: (deyiminin anlamı) Eşitçe yapılan üleştirme.
- Kul yapısı: İnsanlar tarafından yapılmış, yıkılması bozulması mukadder olan.
- Kulunuz: Eskiden saygı ve alçakgönüllülük göstermiş olmak için "ben" adılı yerine kullanılan bir söz: Mansur Kulunuz ifademi tekrar etmeğe mecburum. Çünkü arz ettiklerim hakikatin ta kendisidir. Kulunuz teşekkür için gelmedim. Zât-ı devletlerinin bu teveccüh eserini kabul edecek yüzüm olmadığını arz için geldim. (M. Murad)
Soru ve Yorumlar: 6
Soru/Yorum Formu
»