![]() |
Ölmek |
- Yaşamaz olmak, dirimi sona ermek, can vermek.
- (mecazi) Solmak: Bu çiçek soğuğa dayanamaz çabuk ölür.
- (mecazi) Çok sıkıntı ya da acı çekmek: Sıkıntıdan öldüm. Susuzluktan öldüm.
- (mecazi) Değerini, geçerliliğini yitirmek: O âdetler öldü artık.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "ölmek" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Öl dediği yerde ölmek, kal dediği yerde kalmak: (Birinin) Her dediğini, kesinlikle uygulamak, her istediğini yerine getirmek.
- Ölme eşeğim ölme (yaza yonca bitecek): Gerekli olan nesne sağlanıncaya dek iş işten geçecek.
- Ölmek var, dönmek yok: Bir işi sonuna değin götürmeye kararlı olmak.
- Ölüp ölüp dirilmek: Çok sıkıntı, acı çekmek ya da pek ağır hastalık geçirmek.
- Ölür müsün, öldürür müsün?: Zor ve can sıkıcı bir durumda çaresizliği anlatır.
- Ölü fiyatına: Pek ucuz, ederinin altında.
- Ölü gözü gibi: Sönük, fersiz.
- Ölü salı: Teneşir.
- Ölüsü dirisi para etmek: Hiçbir zaman değerini yitirmemek.
- Ölüsü kandilli (kınalı): (argo) Bir sövgü sözü.
- (Birinin) Ölüsünü öpmek: Yemin sözü olarak kullanılır.
- Ölüye ağlamaz, diriye gülmez: İyi kötü hiçbir şeyden etkilenmez.
- Ölüyü güldürür: Pek güldürücü, komik.
- Ölüm döşeğinde: Ölüm halinde, ölmek üzere.
- Ölüm fermanı: Bir kimsenin mutlak ölmesi gerektiğini belirten iş, hareket vb.
- Ölüm kalım (dirim): Her türlü tehlikeyi göze alma.
- Ölüm kalım meselesi: (deyiminin anlamı) Alınacak önleme göre sonu ya iyi ya da çok kötü olacak bir durum.
- Ölüm sessizliği: Hiç ses gürültü olmaması.
- Ölüm var dirim var: "İnsan ölebilir de, yaşayabilir de" anlamında olup önlem anlatan bazı cümlelere giriş gibi kullanılır: Ölüm var dirim var bir kenara biraz para ayırmalı.
- Ölümle burun buruna gelmek: Ölümle sonuçlanabilecek çok büyük bir tehlikeyle karşılaşmak.
- Ölümü göze almak: Ölümden korkmayarak yürekli davranmak.
- Ölümün ötesi kolay: "Asıl zorluk bu yaşadığımız dünyadadır" anlamında bir söz olarak kullanılır.
- Ölümüne susamak: Ölümü kendi üzerine çekecek tehlikeli davranışta bulunmak.
- Öllüğün körü (elinin körü): Hoşa gidilmeyecek sözlü duyumlara karşı artık bu sözü tekrar duymak istemediğini bildirmek için azarlama yollu söylenen deyim.
- Hasta yatan ölmez, eceli yeten (gelen) ölür: Hastalanıp yatmak ille de ölüm getirmez.
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "ölmek" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Ölenle (birlikte) ölünmez: İnsanın, ölen bir yakını için kendini harap edercesine üzülmesi durumu değiştirmez.
- Ölürse yer beğensin, kalırsa el beğensin: Ölürse iyi anılması, yaşarsa beğenilen biri olması, anne ve babanın çocukların eğitiminde gözettikleri temel ilkelerden biridir.
- Ölü evinde ağlamasını, düğün evinde gülmesini bilmeli: İnsan, çevresindeki olaylara uygun davranışlarda bulunmalıdır.
- Ölüyü örtekorlar, deliyi dürtekorlar: Bir insan öldükten sonra geride kalanlar onu kısa zamanda unutuverirler.
- Ölüm Allah'ın emri: (atasözünün anlamı) Ölümden kurtuluş yoktur, eceli gelen elbette ölecek, ölümden korkmanın anlamı yoktur.
- Ölüm kalım (dirim) bizim için: İnsan nasıl olsa öleceğini düşünmeli ve işlerini ona göre düzenlemelidir.
- Ölüm hak, miras helal: Herkes ölecektir, ölenin mirası da mirasçının hakkıdır.
- Ölümle öç alınmaz: Düşmanlarımızın ölümüne memnun olmak insanlığa yakışır bir davranış olmaz.
- Ölümü gören hastalığa razı olur: Büyük felaketler, acılar görmüş geçirmiş olan kimse, daha az zarar veren felaket ve acılara razı olur.
Soru ve Yorumlar: 1
Soru/Yorum Gönder