İlgili deyimler ve anlamları
![]() |
Su |
İçinde "su" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Su dökmek: (deyiminin anlamı) Küçük abdest bozmak.
- Su gibi akmak:
- (Zaman) Hızla geçmek.
- (Para) Bir yere, bir kimseye bol bol gelmek.
- Su gibi aziz ol!: Su getirenlere iyi dilek olarak söylenir.
- Su gibi bilmek (okumak): Yanlışsız bilmek (okumak).
- Su gibi ezberlemek: Çok iyi ezberlemek.
- Su gibi gitmek: Çok harcanmak.
- Su (yüzü) görmemiş: (Yüz, el) Çok kirli.
- Su götürmemek (götürür yanı olmamak): Kaçamaklı bir yoruma elverişli olmamak: Bu işin su götürür yanı kalmadı.
- Su içinde: En aşağı (bir fiyat olmak üzere): Bu ev su içinde iki milyon eder.
- Su içinde kalmak: Çok terlemek.
- Su katılmamış (katılmadık): Özelliği bozulmamış, kendine özgü nitelikleri koruyan.
- Su koyvermek: (argo) Cıvıtmak.
- (İçine ya da gönlüne) Su serpilmek: Ferahlamak.
- Su yüzüne çıkmak: (İş ya da sorun) Aydınlanmak, belli olmak.
- Sudan çıkmış balığa dönmek: Ne yapacağını bilememek, çok şaşırmak.
- Sudan geçirmek:
- (Çamaşırlar, yiyecek maddeleri için) Üstünkörü yıkamak.
- (Sabunlu çamaşırı) Durulamak.
- Sudan ucuz: Çok ucuz.
- Sular kararmak: Akşam olmaya başlamak.
- (Bir iş) Suya düşmek: Birtakım engellerin çıkmasıyla bir iş gerçekleşememek.
- Suya göstermek: Hafifçe yıkamak.
- (Biri başkasını) Suya götürüp susuz getirmek: Ondan çok daha akıllı, deneyimli, kurnaz olmak.
- Suya sabuna dokunmamak: Sakıncalı konularla ilgilenmemek; davranışlarını kimseyi incitmeyecek biçimde ayarlamak.
- Suya salmak: Boşuna harcamak.
- Suyu başından kesmek: İşi kökünden kesip atmak.
- Suyu bulandırmak: Olmaya yüz tutmuş bir işi kötü niyetle karıştırmak.
- Suyu çekilmiş (kesilmiş) değirmene dönmek: İşleyemez duruma gelmek.
- Suyu görmeden paçaları sıvamak: → Dereyi görmeden paçaları sıvamak.
- (Birinin) Suyu ısınmak: Görevinden uzaklaştırılacağı zaman gelmek.
- (Bıçak, çakı) Suyu kesiyor: Çok körleşmiş.
- (Bir yerin) Suyu mu çıktı?: Ne kusuru var ki oradan gitmek istiyorsun?
- Suyu nereden geliyor: → Değirmenin suyu nereden geliyor?
- Suyu seli kalmamak: (Sulu yemeklerin) Kaynaya kaynaya hiç suyu kalmamak.
- Suyu yokuşa akıtmak: Yerine getirilmesi olanaksız koşullar ileri sürmek.
- Suyun başı:
- Kaynak.
- (mecazi) En çok yarar sağlanacak yer.
- Suyuna pirinç haşlanmaz: → İpiyle kuyuya inilmez.
- Suyuna tirit: Baştan savma, değersiz, özensiz.
- Suyunca (suyuna) gitmek: Bir kimseyi sinirlendirmeyecek biçimde davranmak.
- Suyunu çekmek: Tükenmek: Para suyunu çekti.
- Suyunun suyu: Ancak uzaktan uzağa ilgili olan: Osmanlı hanedanından suyunun suyu bir hanımla, o devrin son Şeyhülislamlarından suyunun suyu birinin torunu evlendiler. (İlgili cümle kaynağı: N. F. Kısakürek)
İlgili atasözleri ve anlamları
![]() |
Su |
İçinde "su" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Su akarken testiyi doldurmalı (doldur): (atasözünün anlamı) İnsan ele geçen fırsatları zamanında değerlendirmesini bilmeli.
- Su aktığı yere (yine) akar: Daha önce bize yarar getiren koşullar ileride yeniden oluşur.
- Su başından (bendinden) kesilir (bağlanır): Bir sorunu kökünden çözümlemek için ana kaynağına el atmak gerekir.
- Su (sular) bulanmayınca durulmaz: Birbiriyle çekişen insanların sonradan dost oldukları çok görülmüştür.
- Su bulununca (görülünce) teyemmüm bozulur: Bir şeyin ele geçtiği durumlarda onun yerini tutacak şeylerin önemi, geçerliği kalmaz.
- Su içene yılan bile dokunmaz: Su içen insan rahatsız edilmez.
- Su küçüğün, söz (sofra, yemek) büyüğün: Her şeyin bir sırası, yolu yordamı vardır.
- Su testisi su yolunda kırılır: İnsan hangi yolda savaşım veriyorsa o yolda kazaya uğrar.
- Su uyur düşman uyumaz: Kötülere, kötülüklere karşı her an hazırlıklı bulunmak gerekir.
İlgili birleşik fiil ve kelimeler
- Su almak: (Gemi, sandal) İçine, dibinden su girmek.
- Su çarpmak: (Yüzünü) Suyla yıkamak.
- Su çekmek:
- İçine su almak.
- Alçak bir yerden bir kap ya da tulumbayla su almak.
- Su dökünmek: Yıkanmak.
- Su gibi terlemek: Çok terlemek.
- Su vermek:
- Bitkileri sulamak.
- Hayvanlara su içirmek.
- İnsanlara içmek için su getirmek.
- (Çelik için) Sertliğini artırmak amacıyla kızdırıp suya daldırmak.
- (Ağaçlara) Su yürümek: İlkbahara doğru ağaçlar tomurcuklanmaya başlamak.
- Sularında: Saati ya da zamanı gösteren sözcüklerin sonuna getirilerek vakti yaklaşık olarak anlatır: On, on bir sularında geldi.
Soru ve Yorumlar: 27
Zeynep...
:)
Fazla çalış az uyu
Bolca iç temiz suyu
İnsanı sevdiren güzel huyu
Tartışma iyi bilmediğin konuyu
Ankara 21,12,2015 Nuri Hakan Tataroğlu gezgin bezgın gurme araştırmacı yazar fanı bir fert
...
...
...
OZAN :D
Soru/Yorum Gönder