- Pişmemiş ya da az pişmiş: Çiğ sebze.
- (mecazi) Yersiz ve yakışıksız: Çiğ bir davranış.
- Yaşının, konumunun gerektirdiği görgüye ve olgunluğa erişmemiş olan; yerine göre davranmayı bilmeyen: Çiğ adam.
- (Renkler için) Uyumsuz, gözü rahatsız eden, göze batan: Bu kumaşın yeşili pek çiğ.
- İşlenmemiş, doğal durumda bırakılmış, ham: Çiğ fındık.
Çiğ ile ilgili birleşik kelimeler
- Çiğ iplik: Bükülmemiş iplik.
- Çiğ renk: Resmin ya da renklerin bütünü içinde uyumsuz, parlak renk.
- Çiğ toprak: Uzun zaman işlenmemiş, güç sürülür toprak.
- Çiğ tuğla: Kili güneşte kurutarak yapılmış, fırınlanmamış tuğla.
Çiğ ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "çiğ" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- (birini) Çiğ çiğ yemek: (mecazi) Birisine, yaptığından dolayı çok kızmak ve yaptığına pişman etmek: Kâzım çocuğun gözlerindeki öfkeyi görmüştü uzaktan. – Eline geçse çiğ çiğ yer adamı, dedi içinden. Sağ komaz onu. (M. Selahattin)
- Çiğ düşmek: Hoş karşılanmamak, kaba ve yersiz bulunmak: Onların da belki merhume ve öksüzler hakkında söylenilecek bir fikirleri olurdu. Fakat şimdilik ne deseler çiğ düşecekti. (R. N. Güntekin)
- Çiğ kaçmak: Yersiz, yakışıksız, biçimsiz olmak: O sözün pek çiğ kaçtı.
- Çiğ süt emmek (Çiğ süt emmiş): Doğruyu gözetmeden yaşamak, vicdanı dinlememek, hatta yapılan iyiliğe kötülükle karşılık vermek: – Ah oğul, ne çiğ süt emmiş insanlar var, kendini dünyaya getiren anasına bile burnu bir karış havada bakarlar. (S. Yılmaz)
- Çiğden vermek (almak): Hakkı olan yiyeceği pişmeden yenebilecek şeyler veya pişmemiş erzak hâlinde vermek (almak): Çiğden alırım ama, gene karavanayı yerim. (M. Kemal)
- Çiğlik etmek: Kaba ve yersiz davranmak: Ayıp ettin, çiğlik ettin, adam sana vereceğini vermiş daha ne versin? (N. Cumalı)
- Hatır için çiğ tavuk yemek: Bir kişiyi gücendirmemek için yapılması güç olan şeyleri bile yapmak: Bu kadar gönülden ısrar eden kadıncağızı kırmak istemediğinden bir şey demedi. Eh, "hatır için çiğ tavuk bile yenir" derdi büyükler. (F. Atasoy)
Çiğ ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "çiğ" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Çiğ sözden, kem gözden ırak: Kırıcı ve kötü sözlerden ve kötü niyetli bakışlardan uzak durmanın önemini ifade eder.
- Çiğ (Ekşi) yemedim ki karnım ağrısın* (Ne çiğ yedim, ne karnım ağrır): Suç işlemediği veya yanlış bir şey yapmadığı için korkacak bir şeyi olmadığını ifade eder.
- Dost dost için çiğ tavuk yer (Dost, dost için kokmuş tavuk yer):
- İnsanlar, sevdikleri insanlar için her şeye katlanırlar.
- Gerçek dost dostu için bütün güçlüklere katlanan kimsedir.
- Etin çiği et getirir, ekmeğin çiği dert getirir (Çiğ et, et getirir; çiğ ekmek dert getirir): Et fazla pişmeden yenirse lezzetli olur ve vücuda daha faydalı olabilir. Ama ekmek hamur iken yenirse insanın midesine oturur, rahatsız eder.
- Hatır için çiğ tavuk bile yenir: İnsan birini gücendirmemek ya da sevdiklerini mutlu etmek için, yapılması güç olan şeyleri bile yapmalıdır.
- İnsanoğlu çiğ süt emmiş*: İnsanlardan tam bir doğruluk beklenemeyeceğini, tam olarak güvenilemeyeceğini, insanoğlunun kimi zaman yapılan iyiliğe kötülükle karşılık verebileceğini anlatır: Ben de haline acıdım. Acımaz olaydım. Yanımda sebeplensin şu yavru, yazıktır, sevaptır dedim. Utan be, utan. Zaten insanoğlu çiğ süt emmiş derler. Niye güvendim sana ki?.. (H. Polat)
- Nadan nasihati çiğ et gibidir: Cahil veya anlayışsız bir kişinin verdiği öğütlerin işe yaramaz olduğunu anlatır. Tıpkı çiğ etin yenmesinin ve hazmedilmesinin zor olması gibi, bilgisiz kişilerin sözleri de işe yaramaz ve dinleyene bir fayda sağlamaz; hatta zarar bile verebilir.
Soru/Yorum Gönder