Yağ nedir ne demektir? İlgili atasözleri deyimler ve anlamları

Sıvı yağ

1. Bileşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen, bitkisel sıvı ya da hayvansal katı maddeler olup çoğu besin maddesi olarak kullanılır: Örneğin tereyağı, zeytin yağı vb.
2. Vazelin, mazot gibi, fizik nitelikleriyle yağları andıran ve sanayide kullanılan mineral maddelere de genel olarak yağ denir.
3. Vücudun, atılması gereken amonyak, üre gibi kimi maddelerini içine alarak deriden sızan ve ten kokusunu veren yağlı madde.
4. Itırlı bitkilerden çıkarılan, uçucu, kokulu ve sıvı maddelere de yağ denir: Örneğin gül yağı gibi.

İlgili deyimler ve anlamları

İçinde "yağ" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

• Yağ bağlamak: (deyiminin anlamı) Sevinmek, içi rahatlamak.
• Yağ bal olsun: Yediği ona helal olsun, afiyet olsun.
• Yağ basmak: Çok yağlanmak, yağ bağlamak, semirmek.
• Yağ çekmek: Çıkar için birini övmek, dalkavukluk etmek.
• Yağ gibi (gitmek) kaymak: (Araba, taşıt) Sarsılmadan hızla gitmek.
• Yağ tulumu: (şaka) Çok semiz, çok kilolu, şişman.
• Yağa bala batırmak: Bol bol yedirip içirmek, çok iyi ağırlamak.
• Yağı erimek: (Şişman ve semiz kimseler için) Zayıflamak.
• Yağıyla balıyla: Her şeyiyle arzu edilen biçimde.
• Yağcılık etmek: Yağ çekmek.
• Yağlı kapı: Çalıştırdığı kişiye bol para vb. veren iş yeri.
• Yağlı kuyruk: Bol ve kolay kazanç sağlanabilen yer ya da iş yeri.
• Yağlı müşteri: Bol para bırakan, çok alışveriş yapan müşteri.

İlgili atasözleri ve anlamları

İçinde "yağ" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:

• Yağ ile yavşan sirke ile tavşan: (atasözünün anlamı) Ana madde kötü olsa bile iyi ve bol malzeme kullanılırsa iyi sonuç alınabilir.
• Yağ yiyen köpek tüyünden belli olur: Hırsızlama yollardan elde edilen kazanç er geç anlaşılır.
• Yağına kıymayan çöreğini yoz (kuru) yer: Gerekli harcamadan kaçınan verimdeki düşüklüğe katlanmak zorundadır.

İlgili birleşik fiil ve kelimeler

Katı yağ

• Yağ bağlamak: Semirmek.
• Yağ basmak: Büyük bir kaba yağ yerleştirmek.
• Yağ güvesi: Yağlı maddelerde gelişen ve bu maddelerle insan sindirim sistemine bulaşan küçük kelebek türü.
• Yağ hastalığı: Fasulyenin yaprak ve saplarında yağ lekesi görünüşünde beliren bakteri hastalığı.
• Yağ hurma ağacı: Maya ağacı.
• Yağ kisti: Genellikle burun kanatları, yanaklar, alın ya da sırtta, yağlı deri üzerinde bulunan ve içine dolan tozlarla siyahlaşan deri kisti.
• Yağ lambası: Motorlu araçlarda yağ basıncının düşmesi durumunda sürücüyü uyaran lamba.
• Yağ pompası: Makine, motor parçalarını yağlama işinde kullanılan araç, gresör.
• Yağ yakmak:
  1. Tavada yağı çok ısıtmak.
  2. Motor, yağını işe yaramaz duruma getirmek.
• Yağ yedirmek: Yağı yaya yaya sürmek, her yanına dağılmasını sağlamak.