![]() |
Vakit |
- Bir işe ayrılacak zaman: Biraz vaktin var mı?
- Uygun zaman: Vaktinde evlenmeli.
- Özel zaman: Namaz vakti.
- Hakkında konuşulan çağ ya da dönem: Vaktin bilim adamları.
- Paraca yeterlilik, geçim: Onun bu kadar para vermeye vakti yok.
- Zaman ayıran sözcüklere belirtilen duruma gelince "iken" anlamını verir: Sabah vakti.
- Ettiği, edeceği biçimindeki ortaçlardan sonra gelince zaman belirteçleri oluşturur: Geldiğin vakit söylerim.
- Vakitler hayrolsun: Esenleme sözü.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde vakit kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Vakit geçirmek: Oyalanmak, uğraşmak.
- Vakit kaybetmeden: Hemen, derhal.
- Vakit kazanmak:
- Harcanacak vakti azaltmak.
- Karşı tarafı oyalayarak kendi hazırlanma zamanını uzatmak.
- Vakit öldürmek: (deyiminin anlamı) Vaktini boş şeylerle geçirmek.
- Vakit vakit: Belli olmayan zamanlarda, ara sıra, zaman zaman.
- Vakti dolmak: Ayrılan süresi sona vermek.
- Vakti gelmek: Ölmek ya da yok olmak üzere bulunmak.
- Vakti olmak: Acele gerekmemek.
- (Bir hale uğramaya) Vakti olmamak: O hale uğramaya razı olmamak.
- (Bir iş, birinin) Vaktini almak (yemek): Başka işe ayrılmış zamanı da kapsayacak kadar uzun sürmek.
- Vaktini şaşmamak: (Bir şeyi) Tam belirlenmiş zamanda yapmak.
- Vakitli vakitsiz: Uygun zamanı kollamaksızın, uygunsuz zamanlarda.
İlgili atasözü ve anlamı
İçinde vakit sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Vakit nakittir: (atasözünün anlamı) Zaman para gibi boşa harcanmaması gereken değerli bir şeydir.
- Vakitsiz öten horozun başını keserler: Uygun zamanı beklemeden aklına geleni söyleyen, belasını bulur.
Soru ve Yorumlar: 2
Soru/Yorum Gönder