Buğdaygillerden, yetişmesi için köklerinin bol su içinde kalması gereken bir bitki ve bunun, kabuğundan ayrılmış, pilav, çorba ve daha başka yemeklerde kullanılan beyaz tanesi: Tosya pirinci.
Pirinç taneleri - Bakıra değişik oranlarda çinko katılarak elde edilen sarı renkte alaşımların genel adı ve bu alaşımdan yapılan şey. Pirinç oldukça tok ve kolay işlenebilen bir malzemedir. Sertliği ve dövülebilirliği bakır muhtevasına bağlıdır. Bakır muhtevası % 50 ile % 80 arasında değişiklik gösterir.
Pirinç alaşım
Pirinç ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "pirinç" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Ayıkla pirincin taşını: (deyiminin anlamı) İçinden çıkılması zor bir durumu anlatır: Karakola şikâyet etmiş. Şimdi ayıkla pirincin taşını. (M. A. Ertaş)
- Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak: Büyük bir kazanç arkasından koşarken eldekini de kaçırmak: Bu hayal Ermenilere pahalıya mal olmuş, Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmuşlardı. (M. Konuk)
- (Birinin) Pirinci (çok) su kaldırmamak (götürmemek):
- Alıngan, çabuk darılır olmak, şakadan anlamamak.
- Kendisinden beklenen özveriye katlanamayacak durumda olmak: Onun dediğine bakma. Bu iş oldukça fedakârlık ister, ve onun pirinci de çok su götürmez. (N. Muallimoğlu)
- Suyuna pirinç salınmaz (pilav haşlanmaz): Güvenilmez kimse: Yanıldık, suyuna pirinç salınamayacağını düşünemedik (Halkbilgisi).
Pirinç ile ilgili atasözleri ve anlamları
|
| Pirinç |
İçinde "pirinç" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Ağızla pilav pişmez, yağla pirinç gerek: Sadece konuşarak hiçbir iş gerçekleştirilemez, konuşulanlar söylenenler hayata geçirilmelidir.
- Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu (Tosya'ya pirince giderken, evdeki bulgurdan oldu): Akılsız ve açgözlü kimseler daha değerli bir şeyi elde etmek için uğraşırken akılsızlığı yüzünden elinde olanı da kaybederler.
- Dimyat pirincidir, çok su kaldırır:
- Bir işin hemen sonuçlanmayacağını, emek ve zaman gerektirdiğini ifade eder. Başarıya ulaşmak için sabırlı olunması gerektiğini vurgular.
- Büyük ve değerli görünen şeylerin genellikle yüksek bir bedel veya zahmet gerektirdiğini anlatır.
- Erteki tane pirinçten bugünkü bulamaç yeğdir: Henüz sahip olunmamış şeyden, elde bulunan değeri az olan bir şey daha iyidir (erte: Bir sonraki günün sabahı, yarın).
- İyi pirinç çok su götürür: İyi bir şey genellikle daha fazla emek ve çaba gerektirir.
- Sade pirinç zerde olmaz, bal gerektir kazana; baba malı tez tükenir, evlat gerek kazana*: İnsan yalnızca baba malına güvenmemeli, kendisi de çalışıp kazanmalıdır. Aksi halde baba malı çabuk tükenir ve bir anda yoksulluğa düşer.
Soru/Yorum Formu