![]() |
Tencere |
- İçinde yemek pişirilen genellikle maden kap.
- Bu kabın aldığı kadar: Her gün dostlarımız tencere tencere yemek getiriyordu. (E. Milaslı)
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "tencere" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Tencere dibin kara, seninki benden kara: (deyiminin anlamı) Bende kusur arıyorsun ama sen benden de betersin: Yanlış yapana yanlış yaparsanız, 'tencere dibin kara, seninki benden kara' diyenler olur. (V. T. Erdoğan)
- Tencere tava herkeste bir hava: Kimsenin kimseyi dinlemediğini, herkesin bildiğini okuduğunu anlatır.
- Tencere yuvarlamış kapağını bulmuş: Genellikle hoşa gitmeyen bazen de hoşa giden herhangi bir nitelik yönünden birbiriyle benzeşen iki kişi bir araya gelmiş anlamında söylenir: Karısı Saniye, tencere yuvarlandı kapağını buldu, dedikleri gibi, tam da Veli'ye uymuştu. (C. Dağcı)
- Tencerede pişirip kapağında yemek: Geçim konusunda olanıyla yetinip tutumlu hareket etmek.
- Tenceresi kaynamak: Geçimleri az çok yerinde olmak: Parası olunca adam kuvvetli olur, parası olunca adamın evi avradı olur, evinde tenceresi kaynar. (İlgili cümle kaynağı: M. K. Kaynar)
- Tenceresi kaynarken maymunu oynarken: Geçimi yolunda, keyfi yerindeyken.
- Tencere demiş: "Dibim altın", kaşık demiş: "ben neredeyim": Kişi, kendini iyi bilen kimselere karşı kendini övmemeli, kusurlarını gizlememelidir, aksi takdirde gülünç durumlara düşebilir.
Soru/Yorum Gönder