![]() |
Gönül yarası |
- Vücutta herhangi bir etkiyle oluşan ve az çok tehlikeli olan yarık, kesik: Kurşun yarası. Bıçak yarası. Yüzünde bir yara var.
- Bir şeyde, bir dış etkiyle oluşan ve tehlikeli olabilen yarık, hasar: Geminin gövdesinde yara açıldı. Bu yara ağacı kuruttu.
- (mecazi) Dert, keder, üzüntü, acı: Yaramı deşmeyin. Yürek yarası.
- Vücutta işlemekte olan çıban.
İlgili birleşik kelime ve fiiller
- Yara almak: Yaralı duruma gelmek.
- Yara bere: Yara, ezik, sıyrık, çürük.
- Yara işlemek: Yara irin çıkarmak (akıtmak).
- Yara kapanmak: Yara iyi olup geçmek.
- Yaralı:
- Yarası olan, yaralanmış: Yaralı kuş, yaralı gemi vb.
- (mecazi) Dertli: Bu ayrılıktan çok yaralıydı Ömer. (Y. Z. Ortaç)
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "yara" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Yara açmak: Büyük üzüntü yaratmak.
- Yara işlemek: Üzüntü, sıkıntı henüz sona ermemek.
- Yarasına dokunmak: Üstünde durduğu, duyarlı olduğu bir noktaya dokunmak.
- Yarasını deşmek: (deyiminin anlamı) Birine, en çok üzüntü konusu olan bir iç acısını, bir hayal kırıklığını anımsatmak: Doktor Nâzım, kızın yarasını deştiğini anlamıştı... Sorduğuna pişman olmuştu. Üzgün bir sesle: - Özür dilerim, dedi... (Ş. Y. Şenler)
- Yarasız yere kurt düşürmek: Hiçbir neden yokken sıkıntı, üzüntü verecek ya da başkasını kuşkulandırıp rahatsız edecek işler yapmak.
- Yaraya merhem olmak: Bir derdi, üzüntüyü gidermek: Kendimizi sorumlu tutarak karınca kadarınca sorunu çözmeye çalışmak, yaraya merhem olmak bize yakışan değil midir? (İlgili cümle kaynağı: M. Karaburç)
- Yaraya tuz biber ekmek: Bir derdin acısını çoğaltmak: Durumunu görünce kendisine acıdım, yarasını deşip tuz ekmeyi uygun görmedim. (Şeyh Sadi Şirazi)
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "yara" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Yara sıcakken sarılır: (atasözünün anlamı) Bir acıyı dindirmek için gereken yardımda geç kalınmamalı.
- Yaralı kuşa kurşun sıkılmaz: Birinin düşkünlüğünden yararlanarak ondan öç almaya kalkışmak mertlik değildir.
Soru/Yorum Gönder