 |
| Kabir |
Öldükten sonra defnedilen (gömülen) ve kıyamet zamanı geldiğinde tekrar çıkılacak olan toprak altı yer, mezar: "Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından bir çukurdur." (Hadis-i Şerif, Tirmizî, Kıyâmet 26).
Kabir ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "kabir" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Kabir azabı (çekmek):
- Ölümden hemen sonra mezarda çekilecek azap: "Kabir azabından Allah'a sığınırız." (Hadis-i Şerif)
- (mecazi, deyim) (Dünya'da hayatta iken) Çok büyük sıkıntı içinde olmak: Daralıyorum, dört bir yandan içime dolan sıkıntılar kabir azabı gibi geliyor. (D. Akdeniz)
- Kabir suali:
- Ölen kişinin yanına gelen iki sual meleği tarafından sorulan hesap: Kabir suali, "Münker" ve "Nekir" adı verilen iki meleğin, cenazenin gömülmesini takiben gelip o kimseyi İslâm dininin itikat esaslarına uygun bir inanca sahip olup olmadığından sorguya çekmesi. (M. Emre)
- (mecazi) Dünyada insanların çok ayrıntılı, uzun ve bıktırıcı soruları.
Kabir ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "kabir" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Altmışından sonra zurna öğrenen kabirde çalar: Gençken ve elinde bol imkan varken öğrenemediğin bir işi yaşlandıktan sonra öğrenmeye kalkarsan, o işten sana hayır gelmez.
- Tok iken yemek yiyen, kabrini (mezarını) dişiyle kazar*: Tok karnına yemek yemek, ömrü kısaltır.
Ayrıca bkz.: Mezar ile ilgili atasözleri ve deyimler
Soru/Yorum Gönder