Alın nedir ne demektir? İlgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 1
Bir bayan alnı
Alın
  1. Yüzün kaşlar ile saçlar arasında kalan bölümü: Saçları alnına düşmüş.
  2. (Memelilerde) Kafanın tepesiyle gözler arasındaki bölümü.
  3. (Bazı şeylerde) Ön, ön yüz: Binanın alnı.
  4. ... karşı: Saatlerce güneşin alnında beklediler.


İlgili birleşik kelime ve fiiller


  • Alın çatı: İki kaşın arası, alnın ortası.
  • Alın çatkısı: Baş ağrısını dindirmek için alına bağlanan mendil.
  • Alın yazısı: Yazgı, talih, mukadderat: "Alın yazısı" halk arasında "kader" anlamında kullanılır. Kader se "Allahü Teâlâ'nın ezelden ebede kadar olacak her şeyi önceden bilmesi, takdir ve tespit etmesi" şeklinde tanımlanabilir. (M. Küçük)


İlgili deyimler ve anlamları


İçinde "alın" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • Alın açmak: Yapılan aşağılık davranışları kolayca kabullenmek.
  • Alın damarı çatlamak: Utanma duygusu kalmamak: Alın damarı çatlamış bir insana verip veriştirmek para eder mi? (N. Muallimoğlu)
  • Alın derisi değil davul derisi: Arsız ve utanmaz kimseler için söylenir.
  • Alın teri: Emek: Alın teri ile sulanmayan umut çiçeği çabuk solar. (K. Cengiz)
  • Alın teri dökmek: (deyiminin anlamı) Çok emek vermek, zahmetli bir iş görmek.
  • Alın teriyle kazanmak: Hak ederek, çalışarak, emek harcayarak kazanmak.
  • Alnı açık: Hesap verebilecek durumda olan, dürüst: Ama her şeye karşın duruşmalara başı dik, alnı açık bir şekilde girip çıkacağına kesin kararlıydı. (H. Dönmez)
  • Alnı açık çıkmak:
    1. Bir işi başarıyla, kişilikli biçimde, onurla yapmak.
    2. Suçsuz, özürsüz, kabahatsiz olduğu anlaşılmak.
  • Alnı açık yüzü ak: Çekinecek hiçbir durumu ya da ayıbı olmayan: Ha böyle ölüm ha öyle. En iyisi alnı açık, yüzü ak ölmek. (Ö. Polat)
  • Alnı secdeden kalkmamak: Aksatmadan namaz kılmak, dinine çok bağlı olmak: Öyle kutlu zafer ki düşündükçe vecd eden / Melekler secde eder alnı kalkmaz secdeden! (İ. Yılmaz)
  • Alnına yazılmış: Başına gelen yazgısında varmış.
  • Alnından öpmek: Beğenmek, takdir etmek: Tabur komutanı kendilerine teşekkür etti. İkisinin de alnından öptü: "Vatanı birlikte kurtardık. Türk ulusuna yaraşır bir tutumla kahramanca savaştınız. Büyük yararlıklar gösterdiniz. Ordumuz adına size teşekkür ederim." (T. Apaydın)
  • Alnından ter boşanmak: Fazla yorulmak, çok çalışıp didinmek.
  • Alnını çatmak: Kaşlarını çatmak, öfkeli ve sert sert bakmak.
  • Alnını karışlamak: "Bu işi yapanın alnını karışlarım" gibi cümlelerde kullanılarak meydan okuma anlatır: — Bana Karagümrük'lü Deli Cemile derler, yolumu kesenin alnını karışlarım. (P. Safa)
  • Alnını karışlayayım: Birini hafifsemek için söylenir.
  • Alnının (alnımın) akıyla: Onur ve saygınlığı hiç bir zarar görmeden, hiçbir kusuru olmadığını kanıtlayarak: Ama Hz. Yusuf zindandan kral affıyla değil, alnının akıyla çıkmayı istiyordu (M. Padak). Üstlendiğim işi alnımın akıyla başardığım için keyfim yerindeydi. (A. Fırat)
( 1 soru/yorum )

Soru ve Yorumlar: 1


Anonim:
SAVOLUN ÇOK İŞİME YARDI
5/12/12 15:11