Kuş yuvası |
- Hayvanların özellikle de kuşların, yumurtlayıp yavru çıkarmak ya da yavrulamak için kendilerine türlü malzemelerden (ot, toprak, dal vb.) ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak: Kuş yuvası. Leylek yuvası. Kırlangıç yuvası. Kartal yuvası.
- (mecazi) Genellikle bir ailenin oturduğu ev, karı-koca ocağı: Aile yuvası. Sıcak bir yuva.
- İki buçuk ile dört yaş arası çocukların bakıldığı yer: Çocuğu yuvaya vermek.
- Toplumsal yardım ve barındırma için açılar yer: Kimsesiz çocuklar yuvası.
- Bir şeyin, içinde yerleşmiş olduğu ya da yerleştirildiği oyuk: Milin yuvası. Kilit yuvası. Vidanın yuvası. Diş yuvası. Göz yuvası.
- (mecazi) Bir şeyin öğretildiği yer: İrfan yuvası.
- (mecazi) Bir şeyin çok bulunduğu yer: Hırsız yuvası. Bu ev böcek yuvası.
- (askeri terim) Özellikle avcı ve makineli tüfekleri korumak amacıyla yapılan direniş merkezi: Makineli tüfek yuvası.
Yuva ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "yuva" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Yuva kurmak: Evlenip aile sahibi olmak: Herkes gibi evlenip bir yuva kurdu, çoluk çocuğa karıştı (V. Karanfil). Yuva kurmak zor, yıkmak kolaydır.
- Yuva yapmak:
- Yuva hazırlamak, yuva oluşturmak: Mağaranın ağzına iki güvencin yuva yapmış oturuyordu. (Ö. F. Paksu)
- Evlenmek: İkimiz bir dala yuva yapalım / Başka daldan dala konmamasına (Türkü)
- Yuvadan uçmak: (Evlenmek veya başka bir sebeple) Evinden barkından ayrılmak: Babasının yıllardır söylediği yuvadan uçma, kendi ayakları üzerinde durma vaktinin geldiğini hissetmişti (A. Büke). Elmas ablanın yuvadan uçma zamanı gelmiş, köyde düğün alayı kurulmuş, komşu köylerden misafir dünürcüler davet edilmişti. (A. Solak)
- Yuvasını bozmak: Aile düzenini dağıtmak: Zavallı yavrucağı yapayalnız bırakıp para ve süs için yuvasını bozmak bir alçaklık... (Türkoloji)
- Yuvasını dağıtmak: Kurulu ev düzenini bozmak: Zina, evlilik birliğini bozar, aile yuvasını dağıtır, nesli ifsat eder... (D. Pusmaz)
- (birinin) Yuvasını yapmak: (teklifsiz konuşmada) Birine gereken karşılığı veya cevabı vermek, hakkından gelmek: Sait Faik, "Eleştirme Falan Filân" başlıklı bir yazı yayımlayarak, eleştirmenlerin iyice yuvasını yaptı (M. Fuat). Eğer sesinizi kesmezseniz, yeminle yuvanızı yapacağım. (İlgili cümle kaynağı: S. Küçük)
- (birinin) Yuvasını yıkmak:
- Birini eşinden ayırıp ocağının dağılmasına yol açmak: Yuva yıkanın yuvası yıkılır.
- Eşinden ayrılarak kendi aile düzenini yok etmek: Hayatı boyunca büyük hatalar yapmış, yuvasını yıkmış, kumar oynamış, içki içmiş, berduşluk etmişti. İşte bedelini de ödüyordu. (E. A. Tayşir)
- Yuvayı yürütmek: Evlilik birliğini sürdürmek: Yuvayı yürütme sorumluluğu yine benim üstümdeydi. (C. Uçuk)
- Arının yuvasına kazık dürtmek (Arı kovanına çomak sokmak): Belayı, kötülükleri üzerine çekmek: Kurşunların vızıltısı öylesine yoğundu ki az önce bir arı kovanına çomak sokmuş gibi hissediyordu. (C. Kayakuş)
- Baykuş yuvası: Harap, bakımsız, terkedilmiş yer: Gönül ehlinin hatırını viran edenlerin devlet saraylarını baykuş yuvasına çevir! (Ö. Ceylan)
- Gözleri yuvalarından fırlamak: Korku, öfke ve telaşı gözlerinden belli olmak: ... işte o zaman, inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayacak: "Eyvahlar bize, biz bundan tam bir gaflet içindeydik, hayır, bizler zalim kimselerdik" (diyecekler). (Enbiya Suresi 97. ayetten)
- (bir yer) Karınca yuvası gibi kaynamak: Pek kalabalık ve hareketli olmak: Akşehir'in pazar yeri karınca yuvası gibi kaynıyordu. Bin ağızdan bin ses.
- Leyleğin (yuvadan) attığı yavru (gibi): Çevresinden yeterince ilgi görmeyen, yalnız bırakılan kimse: O zaman neden beni leyleğin yuvadan attığı yavru gibi odada yalnız bırakıp kaçtın? (B. Büyükarkın)
- Leylek yuvası gibi: (Genellikle saç için) Karmakarışık: Fesler çıktı mı altından leylek yuvası gibi karmakarışık saçlar belirirdi. (V. Nureddin)
Yuva ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "yuva" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )- Yuvasını yıkmadıkça yılanın kökü kesilmez: Zararlı veya tehlikeli bir şeyin tamamen ortadan kaldırılması için kaynağının yok edilmesi gerekir.
- Yuvayı dişi kuş yapar (Yuvayı yapan dişi kuştur)*: (atasözünün anlamı) Evdeki dirlik düzeni erkekten çok, kadın kurar ve devam ettirir: Yuvayı dişi kuş yapar. Erkekler ev yapar, kadınlar evi yuva yapar.
- Akşam olunca kuzu anasını, kuş yuvasını bulur: Herkesin eninde sonunda ait olduğu yere, sevdiklerine ya da evine döneceğini ifade eder.
- Alma mazlumun ahını, yuvadan indirir şahini: Haksızlığa uğrayan bir kişinin bedduası, güçlü ve korunaklı görünen kimseleri bile zor durumda bırakabilir. Mazlumun ahı, er ya da geç zalime zarar verir.
- Arı yuvasına kazık dürtülmez: Tehlikeli veya riskli kişi ve durumları kışkırtmaktan kaçınılması gerektiğini ifade eder.
- Çalı dibinde yuvası, böyle götürür havası: Kendisi güç şartlarda olduğu halde neşesinden gösterişinden hiçbir şey kaybetmemiş olan.
- "Dağ" deyip geçme, yuva diyen bulunur: Bir kişinin beğenmeyip küçümsediği şeyi el üstünde tutanlar olur.
- Dişi kuş yapar yuvayı, içini dışını sıvayı sıvayı: Bir ailede evin düzenini ve yaşayış biçimini büyük ölçüde kadın sağlar.
- Dişi kuştur yuvayı yapan, dişi kuştur yuvayı bozan (Yuvayı yapan da, yıkan da dişi kuştur): Bir ailenin kurulmasında da yıkılmasında da en büyük rol kadınındır.
- Erkek kuş gezer havai, dişi kuş yapar yuvayı: Erkek evinin eksiğini pek bilmediği için o yalnızca kendi işleriyle uğraşır.
- Evi erkek yapar, yuvayı kadın: Bir evin şeklini, düzenini, temizliğini sağlayan kadındır. Erkek de bütün bunların yapılması için gerekli olan ihtiyaçları sağlar.
- Evi yapan kadın, yuvayı yapan dişi kuş: Ailenin yaşadığı yeri şekillendiren, yöneten, onunla ilgilenen kadınlardır.
- Garip (Kör) kuşun yuvasını Allah yapar*: Garip ve kimsesiz kişiye Allahü Teâlâ yardım eder.
- Her kuş kendi yuvasını beğenir: Herkesin kendi sahip olduğu şeyleri, yerleri veya durumları başkalarına göre daha değerli ve iyi bulduğunu ifade eder.
- Her kuş yuvasını kendi yapar: Kimse kimseye ömür boyu yardım etmez. Herkes geleceğini kendisi tayin eder.
- İki şahin bir yerde yuva yapmaz: Güçlü ve iddialı iki kişi, aynı ortamda uzun süre uyum içinde bulunamaz. Rekabet ve üstünlük mücadelesi, birinin diğerini dışlamasına neden olur.
- Kör leyleğin yuvasını Allah yapar: Allahü Teala'nın zorda kalan, çaresiz durumdaki kullarına yardım ettiğini vurgular. İmkânsız gibi görünen durumlarda bile Allah'ın desteğiyle zorlukların üstesinden gelinebilir.
- Kurt yuvasından kemik eksik olmaz: Kişinin ya da bir şeyin doğasına uygun olan izler ve belirtilerin o kişi ya da yerde her zaman var olacağını anlatır. Başka bir deyişle, birinin davranışlarının, alışkanlıklarının veya özelliklerinin o kişinin yaşam alanında belirgin olması doğaldır.
- Kuş gördüğü yuvayı yapar: İnsanlar, çevrelerinde gördükleri ve öğrendikleri davranışları taklit eder. Özellikle yeni nesiller, büyüklerinden gördüklerini uygulayarak şekillenir.
- Kutsuz kuşun yuvası doğan yanında olur*: Talihsiz kişi, her an kendisine saldıracak güçlü kimselerle yan yana bulunur.
- Uçan şahin eski yuvasına dönmez: Yetişkin hale gelip kendi yolunu çizen kişi, genellikle eski yaşamına geri dönmez. Hayatın akışı, insanı ileriye yönlendirir ve geçmişe dönmek mümkün olmaz.
- Yalnız kuş yuva yapmaz: Bir kuşun yalnız başına yuva yapamayacağını, çiftleşme ve bir eşin gerekliliğini vurgular. Bazı şeylerin tamamlanması veya başarıya ulaşması için gerekli olan eşliliği ve işbirliğini ifade eder.
- Yavru kuş, yuvada gördüğünü yapar*: Aile içinde edinilen görgü, eğitimin temelidir.
- Yurdum yuvam köyüm, ben köyümde beyim: İnsan doğup büyüdüğü ortamda kendini güçlü ve cesur hisseder.
Yuva ile ilgili birleşik kelime ve fiiller
- Yuva açmak: (teknik) Burgu veya matkapla delik açmak.
- Yuvacı: (tarih) Osmanlı Devleti'nde saray avcıları için gerekli olan şahin, atmaca ve doğanları yetiştirmek üzere, bunların yavrularını yuvalarından bulup çıkardan görevli.
- Yuvaya dönüş: Eski yerine, görevine veya aile ocağına dönüş.
Soru/Yorum Formu