![]() |
Tatlı |
- Şeker tadında olan, içinde şeker bulunan: Tatlı nar. Tatlı elma.
- İçinde şeker bulunmamakla birlikte tadı hoş olan, yavan olmayan, acı olmayan: Bu tatlı yemekleri her yerde bulamazsınız. Tatlı biber. Tatlı su. Tatlı badem.
- Şekerle ya da şekerli şeylerle yapılan yiyecek: Baklava, lokma, kadayıf, tulumba birer tatlıdır.
- (mecazi) İnsanı çeken, sevilen, göze kulağa ya da deriye güzel bir etki yapan: Tatlı söz. Tatlı bir ses. Tatlı renk. Tatlı bakışlar. Can tatlıdır. Tatlı bir yumuşaklık vb.
- (mecazi) Yumuşak karakterde olan, hoş, cana yakın: Tatlı bir kadın.
- (mecazi) Rahatlatan, dinlendirici: Tatlı bir uyku.
- Tatlı tatlı: Tatlılıkla, tatlı bir şekilde: Tatlı tatlı konuşmak.
- Tatlılıkla: Zorlamaksızın, tatlı dille: Gel bu işi tatlılıkla çözelim.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "tatlı" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Tatlı bela: Sevildikleri için verdikleri sıkıntı ve üzüntülere katlanılan evlat, eş; ya da durum: Kimlerin canını yakmadı ki bu aşk denilen tatlı bela... (G. Şenyüzlü)
- Tatlı canını sıkmak: Gereksiz şeylere üzülmek ve bunları dert edinmek: "Gelirler gelirler, sen merak edip de o tatlı canını sıkma olur mu?" (S. Küçük)
- Tatlı canından olmak/etmek: Ölmek/öldürmek.
- Tatlı dil: Gönül alıcı, gönül okşayıcı söz: "Arpa unun yoksa, tatlı dilin de mi yok?" demiş atalarımız. Çünkü misafire en değerli ikram tatlı dildir. (M. Y. Kandemir)
- Tatlı dilli: Güzel ve çekici konuşan, hoş sohbet kimse: Acı söz bile, tatlı dille güzel ve hoş gelir (Mevlana). Başarılar tatlı dille elde edilir (Sadi). İnsanın ilk öğrenmesi gereken dil, tatlı dildir (B. Manço).
- Tatlı sert: Ne çok sert, ne çok yumuşak (söz, davranış): Bazı tatlı sert yöneticiler bunu iyi becerir. Sert konuşma o kadar yerinde, o kadar dozunda oluyor ki, kişilerin üzerine alınmamasını sağlıyorlar. (K. İslamoğlu)
- Tatlı su frengi: Yakın Doğu'dan olup, Avrupalılık taslayan Hristiyan: "Levantenler" diye bilinen bu zümreye Türkler "Tatlı su frengi" diyorlardı. (D. Cebeci)
- Tatlı tatlı söyler acı acı sokar: Tatlı dilli olup da kötülük düşünen, iğneleyici konuşan.
- Tatlı yerinde bırakmak (kesmek): Bir işi can sıkıcı bir duruma sokmadan sona erdirmek: Bu oyunu burada en tatlı yerinde keselim diyorum. Ne dersiniz buna? (F. Kadri)
- (Bir işi) Tatlıya bağlamak: (deyiminin anlamı) Kavgalı bir işi gönül hoşluğuyla bitirmek: Kâğıt yanmaya başlayınca da, bu sevimli müdahaleye ikisi de gülüşerek, işi tatlıya bağladılar. (İlgili cümle kaynağı: S. Ayverdi)
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "tatlı" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır: (atasözünün anlamı) Gönül alıcı, okşayıcı sözlerle karşımızdakinin inadı yenilebilir.
- Tatlı tatlı yemenin, acı acı geğirmesi olur: Sonu düşünülmeden yapılan hoş şeyler kötü sonlara neden olabilir.
- Tatlı yiyelim tatlı konuşalım (Tatlı ye tatlı söyle): Üzüntüyü bir kenara bırakıp hep neşeli ve hoş durumda olmalı.
Soru ve Yorumlar: 7
Soru/Yorum Gönder