At ile ilgili deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Siyah bir at sahilde dört nala koşuyor
At
İçinde "at" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:

  • At başı beraber (bir): Aynı hizada, eşit durumda: Öğrenme ve tatbikat at başı beraber gittikçe başarı muhakkaktır. (S. Uçar)
  • At çalındıktan sora ahırın kapısını kapamak: İş işten geçtikten sonra önlem almaya çalışmak.
  • At elin, it elin, bize ne: Herkes kendi malını istediği gibi kullanır, yönetir. Başkalarının bu konuda fikir yürütmesi yersizdir.
  • At gibi: İriyarı (kadın).
  • At hırsızı gibi: Kılık kıyafeti ve davranışı güven vermeyen (kimse): At hırsızı gibi adamlarla bir arada olmaktan bıkmadın mı? (C. Kavukçu)
  • At izi it izine karışmak: (deyiminin anlamı) İyinin kötüden ayırt edilemediği bir karışıklık otaya çıkmak: Durum sandığından daha ciddi ve karmaşık... At izi it izine karıştı, çözemiyoruz. (M. Aklanoğlu)
  • At koşturmak: Serbest olmak, istediği gibi hareket etmek.
  • At oynatmak:
    1. Atla hüner göstermek.
    2. Yarışmak: Ben onunla at oynatamam.
    3. Üstünlük sağlamak: Türkler balkanlarda uzun süre at oynattılar.
    4. Bildiği gibi ve keyfince davranmak.
  • At pazarında eşek osurtmuyoruz: Biri konuşurken karşısındaki yeterince önem verip dinlemezse, teklifsizce söylenen kaba bir uyarma sözü.
  • Ata binmeden ayakları sallamak: Bir işe daha vakti gelmeden, erken harekete geçmek.
  • Ata et, ite ot vermek: Bir şeyi gereksinimi olmayana, bir görevi yeteneği olmayana vermek: Hal böyle olunca da at izi it izine karışıyor, ata et ite ot vermeye kalkıyor, ikisi birden gıdasızlıktan telef olup gidiyor... (T. S. Karatepe)
  • Atı alan Üsküdar'ı geçti: Fırsat kaçırıldı; artık yapacak bir şey kalmadı, geç kalındı: Anladık ama geç anladık; atı alan Üsküdar'ı geçti. (H. Atmaca)
  • Atı eşkin, kılıcı keskin: Her bakımdan güçlü, istediğini yapabilir.
  • Atın ölümü arpadan olsun: Zarar verecek ölüde aşırısına kaçıldığı halde, sevilen bir şeyden vazgeçilemediği zaman söylenir: Açın ölümü çorbadan, atın ölümü arpadan olsun.
  • Atın yürükse bin de kaç: Olanağın varsa kendini kurtar.
  • Atına eşek mi dedik?: Onu (seni) küçümseyen bir davranışımız mı oldu?
  • Atla arpayı dövüştürmek (dalaştırmak): Araya fitne sokmak, fesat karıştırmak, arabozanlık etmek.
  • Atla deve değil ya!:
    1. Öyle büyütülecek, yapmaya üşenilecek bir iş değil: Atla deve değil bu işler, ne olacak. (S. Taşçı)
    2. Satın alınamayacak kadar pahalı değil, satın alınabilir: Atla deve değil, alırız o kadarını. (E. B. Kalkan)
  • Atlar anası: İriyarı, erkeksi, ızbandut gibi kadın.
  • Attan inip eşeğe binmek: Bulunduğu düzeyden aşağı bir düzeye inmek: "Brüksel'de bile olsa, başka bir büyükelçinin yanında yardımcılık yapmayı, attan inip eşeğe binmek sayarım" dedi. (İlgili cümle kaynağı: T. Cılızoğlu)
  • Atlı kovalamak: Acele etmek zorunda olmadığı halde gereksiz yere acele edenler için, "sanki peşinden atlı kovalıyor" ya da "peşinden atlı mı kovalıyor?" biçiminde kullanılır.
  • Atlıyı attan, yaylıyı yoldan çevirmek: Herkesi işinden gücünden alıkoymak.


Bakınız At ile ilgili atasözleri.
( 0 soru/yorum )