- Çalışarak gücü azalmış olan: İşten yorgun döndü. Yorgun savaşçı.
- Bol ürün verdikten sonra verimliliği azalan (toprak), az meyve veren (ağaç), bozulan (bitki) vb.
İlgili birleşik kelime ve fiiller
- Yorgun mermi: Havaya sıkıldıktan sonra ateşlenme hızını kaybedip sadece yer çekiminin neden olduğu hızla yere düşen mermi.
- Yorgun yorgun: Yorgun olarak, yorgun durumda.
- Yorgunluk: Uzun, sıkı çalışma sonunda vücudun ya da zihnin bir süreliğine verimli olarak çalışamayacak duruma gelmesi: Yorgunluktan ayakları birbirine dolanıyordu. (Y. Kemal)
- Yorgunluk kahvesi: Yorucu bir işi bitirdikten sonra içilen kahve.
İlgili atasözü ve deyimler
İçinde "yorgun" kelimesi geçen atasözleri deyimler ve açıklamaları:
- Yorgun argın: Çok yorulmuş olarak: Büyük oğlum okuldan sonra kamyon yüklemeye gidiyor, o da aynı şekilde gecenin köründe yorgun argın eve geliyordu. (İlgili cümle kaynağı: A. Uç)
- Yorgun düşmek: Çok yorulmak, bitkin duruma gelmek.
- Yorgunu yokuşa sürmek: (deyiminin anlamı) Yapılması güç olan bir işin, büsbütün güçleştirici koşullar altında gerçekleştirilmesini istemek: İnsanları ümitsiz yolda yürütmek, yorgunu yokuşa sürmek gibidir; itmezsen gitmez. (K. Cengiz)
- Yorgunluğunu almak:
- Dinlenerek kendi yorgunluğunu gidermek.
- Dinlendirerek birinin yorgunluğunu gidermek.
- Yorgunluğunu çıkarmak: Yaptığı işten, yorulmasını unutturan sevindirici bir sonuç almak.
- Yorgun eşeğin (öküzün) çüş (ıslık) canına minnet: (atasözünün anlamı) Bir dinlenme fırsatının ortaya çıkması yorgun kişiyi çok sevindirir.
Soru ve Yorumlar: 2
Soru/Yorum Gönder