![]() |
Made in Turkey Damgası (Türk Malı) |
- Bir şeyin üzerine özel bir nişan koymaya yarayan ve kullanılan tekniğe elverişli bir maddeden uygun biçimde yapılmış araç: Damgayı kızdırdı ve hayvanın böğrüne bastı.
- Bu araçla yapılan nişan: Soğuk damga.
- (mecazi) Bir kimsenin herkesçe bilinen lekesi: Bu adam taşıdığı damgayı hiçbir vakit silemeyecek.
- Yörük ve Türkmenlerin bağlı oldukları aşiretleri gösteren işaret, simge.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "damga" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- (Bir kimseye) Damga vurmak: Kötü bir yargı vermek.
- (Bir kimse) Damga yemek: Hakkında kötü bir yargı verilmiş olmak: Doğrusu böyle bir damga yemek istemem. (örnek cümle)
- (Bir şey, bir şeyin) Damgasını taşımak: (Bir şey) Bir şeyin özelliğini taşımak: Bu yapı Osmanlı damgasını taşıyor.
- (Birine) ... damgasını vurmak: (Bir kimse için) Kötü yargıya varmak.
- (Bir kimse bir şeye kendi) Damgasını vurmak: Kendisiyle ilgili bulunduğunu ya da kendi yapıtı olduğunu belli edecek nitelikler vermek: Sinan, Süleymaniye'ye damgasını vurmuştur.
- Damgalı eşek: Herkesin ancak olumsuz bir yanı ya da yanlarıyla tanıdığı kişi.
Soru/Yorum Gönder