![]() |
Er |
- Erkek: "Bir ere mi sevdalısın?" demektedir Nigar. (A. Efe)
- Rütbesiz asker: O, savaşta er, barışta çiftçi ve işçi olan halkımızı en iyi temsil eden "Mehmetçik"tir.
- Kahraman, yiğit: Saldırmış düşmana, basmış kılıcı / Vurdukça, saldıkça çoğalmış hıncı, Diz çökmüş önünde yaşlısı, genci / "Bu dağlar bir ere dar mıdır?" diye. (Köroğlum)
- Yetenekli, işini bilen kimse: Kendini aşmış bir düşünür, bir sanat eri, bir gönül adamıdır. (Ö. Temel)
- (halk dilinde) Koca: Bende varmak isterim / Babayiğit bir ere (S. Kahyaoğlu)
- (tasavvuf) Ermiş, Allah'a yakınlık kurmuş kişi: Şimdi git bir ere ulaş ki Hakk'a ulaşasın... (Fakrname) İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kemliğe iyilik er kişinin kârı.
- (zarf) Erken: Sabah erden anamın hazırladığı heybeyi sırtlayıp düştüm yollara. (Ö. Polat)
- (kimya) Erbiyum elementinin simgesi.
Er ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "er" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Er meydanı:
- Güreş alanı: Buna er meydanı derler bunda söz olmaz...
- Çetin iş, boy ölçüşme alanı: Burası cengâverlerin er meydanıydı. Kurşunları hiçe sayanların, şehadete susayanların meydanıydı... (C. Algan)
- Ere varmak (gitmek): (Kadın, kız için) Evlenmek: "Ere vardı da baba evini unuttu" demezle mi? Ayıp ayıp!.. (İlgili cümle kaynağı: A. Elmas)
- Ere vermek: Kızı evlendirmek: Bu kızcağız suçsuzdur. Sevmediği ere verdiler. Er de er çıkmadı. (M. F. Kotan)
- Sözünün eri: Verdiği sözü ne olursa olsun tutan kimse: Sözünün eri olarak yaşayanların izini sür ve sözünün eri olarak yaşa. (N. Yıldız)
Er ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "er" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Er adıyla, deve havuduyla söylenir: Bireylerin ve nesnelerin kendilerine özgü ve tanınmalarını sağlayan belirleyici özellikleri olduğunu hatırlatır. Dürüst, namuslu ve mert kimseler hakkında konuşulurken isimleriyle birlikte özellikleri de söylenir. Fakat işe yaramaz kötü huylu kimselerden bahsedilirken yalnızca kötü yanları konuşulur (havut: deve semeri).
- Er cimri olursa, avrat yüzsüz olur: Karısına iyi bakmayan koca, onu yanlış davranışlara yöneltir.
- Er ek, geç ek, tava ek: Tohumu –ekim zamanının ister başı, ister sonu olsun– toprak uygun bir durumdayken ekmelisin (tav: İşlenecek bir maddedeki sıcaklık ve nemin yeterli ve kıvamında olması).
- Er ekmeği (lokması) er kursağında kalmaz*: Mert ve erdemli bir kimse, iyilik ve yardım gördüğü kişinin yardımına karşı kendisi de bir iyilik ve yardım yapmak için fırsat gözetir.
- Er ekmeği meydan ekmeği: Kadın, kocasının kazancını gönül ferahlığıyla yer.
- Er ekmeği minnetsiz: Kadının, kocasının sağladığı geçimden dolayı kendini minnet altında hissetmemesi gerektiğini ifade eder. Evlilikte, e2keğin geçim sağlama sorumluluğu doğal kabul edilir ve bu, kadına bir yük veya suçlama getirmemelidir.
- Er eline tükürürse, dere tepe düz olur: Çalışkan kişi bir işi yapmaya bir kere başladı mı o işi mutlaka bitirir (ameleler kürek, kazma, balta vb. tahta saplı gereçleri kullanırken sapı elden kaymasın diye tutmadan önce ellerine tükürerek el içini ıslatırlar).
- Er emekli olursa, kadın yemekli olur: Erkeğin çalışkan ve emekli olması durumunda eşiyle birlikte ailenin refahını ve yaşam standartlarını iyileştireceğini ifade eder (emekli olursa: emek harcarsa).
- Er erden biter, tohum yerden: Adam gibi bir insanın ancak değerli ve düzgün bir aileden yetişeceğini vurgulayarak, ana babanın ve eğitim sürecinin önemini anlatır.
- Er gelir ev taşar, er gider ev şaşar: Erkeğin evin temel direği olduğunu, evde erkeğin varlığının evin düzeni ve refahı için ne kadar önemli olduğunu ifade eder.
- Er getire, hak getire: Kocasının kazancı kadına az veya çok görünmemelidir, yeter ki dürüst kazanılsın.
- Er getirir, kadın yetirir: Ailenin ekonomik düzeninde erkeğin parayı kazanan, kadının ise bu parayı idare eden kişi olduğunu ifade eder.
- Er giden, işine; geç giden, boşuna (Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma)*: İşine sabahleyin erken başlayan kimse başarı elde eder.
- Er gözünden, yiğit sözünden belli olur: Bir kişinin gerçek değerinin ve karakterinin dış görünüşünden değil, sözlerinden ve davranışlarından anlaşılacağını ifade eder.
- Er güvenince erimeyen dağ olmaz: Bir insan kendine güvenince pek çok sorunun üstesinden gelebilir.
- Er ile avrat arasına giren nadim olur: Karı koca arasında huzursuzluğa ve kavgaya neden olacak bir davranışta bulunan kimselerin işleri rast gitmez.
- Er kemaliyle, avrat cemaliyle anılır: Erkek olgunluğuyla, kadınsa güzelliğiyle söz konusu olur.
- Er kocadıkça koç olur, karı kocadıkça hiç olur: Erkek, yaşlandıkça olgunlaşır ve daha güçlenir, kadın ise yaşlandıkça çöker ve eski cazibesini yitirir.
- Er kocar, gönül kocamaz*: Kişi güçten düşse de, gönlü genç kalır.
- Er malına kıymayınca adı çıkmaz: Dürüst, mert ve cesur kimseler doğru bildikleri yolda hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlar Böyle olunca onları seven ve onlara hayranlık duyanların sayısı daha da artar.
- Er ol da baş yar: Kişi karşılaştığı güçlükler karşısında cesur olmalıdır.
- Er ol nefsini yen, bu da bir pehlivanlıktır: Kişi iradeli olup, zararlı davranışlardan kaçınırsa, maddi ve manevi olarak güçlenir.
- Er olan ekmeğini taştan çıkarır*: Azimli bir kimse, en güç koşullarda bile para kazanıp geçimini sağlamanın yolunu bulur.
- Er olan sözünde durur: Dürüst ve mert kişiler verdikleri sözden hiçbir zaman vazgeçmezler.
- Er olsun da evi olmasın: Erkeğin karakterinin ve niteliklerinin maddi varlıklarından daha önemli olduğunu ifade eder.
- Er oyunu üçe kadar*: Bir kimse ilk iki denemede başarılamayan bir işi üçüncü kez dener, o zamanda başarı sağlanamazsa o işten vazgeçmek gerekir.
- Er ölür adı kalır: Eğer insan sağlığında iyi işler yapıp iyi bir şöhret bırakmışsa, öldükten sonra da o şöhreti onun adını yaşatır.
- Er ölür avrat boş olur: Kocası ölen kadının artık evli sayılmayacağını ifade eder.
- Er sıkıntıya düşmeden rahata ermez: Hiç sıkıntı çekmeden rahat ve mutlu bir yaşama kavuşulmaz.
- Er sözü bir, eyer bağı üç: Dürüst insan verdiği sözü mutlaka yerine getirir.
- Er var karının derdini çeker; karı var erin derdini çeker: Bazı erkeklerin eşlerini mutlu ettiğini, bazılarının ise dert verdiğini ifade eder. Aynı şekilde, bazı kadınlar da eşlerine destek olurken, bazıları sıkıntı yaratır. Evlilikte karşılıklı anlayış ve destek önemlidir.
- Er/Yiğit varlıklı olunca, baş düşmanı dost olur, erden varlık gidince, baş dostları düşman olur: İnsan zengin olunca, onu hiç sevmeyenlerden bile yakınlık görür. Ama varlığını kaybettiği zaman en yakın dostları bile onu terk eder.
- Erdir adamı ağartan, erdir adamı karartan: Erkeğin iyisi yüz güldürür, kötüsü bela getirir.
- Ere giderken büyük kız, evde oturduğu zaman küçük kız: Kız çocuğu evlenip gelin gidene kadar ana babasının gözüne küçük çocukları gibi görünür.
- Ere inanma suya dayanma: İnsanlar da su gibi değişken özelliğe sahiptir. Onun için fazla güvenmek ve tedbirli olmamak yanlış olur (inanma: güvenme).
- Eri namus, atı kamçı öldürür: Yiğit ve dürüst kimseler namusuna gölge düşürmektense en ağır acıyı bile çekmeye razı olurlar.
- Eri olmayanın yeri olmaz: Kocası olmayan kadının tek başına yaşaması zordur. Bu yüzden düzenli bir yaşam süremez.
- Erim alan canım ala: Kocasına sadık bir kadın için, kocası her şeyden daha değerlidir.
- Erim er olsun da yerim çalı dibi olsun*: Kadının kocasının fakir olması önemli değildir, yeter ki aile sorumluluklarını yerine getirsin.
- Erinden gülen kadının zülüfleri tef/tambur çalar: Kadını mutlu eden, yüzünü güldüren kocasıdır.
- Erine göre bağla başını, tencerene göre kaynat (pişir) aşını (Kocana göre bağla başını, harcına göre pişir aşını)*: Kadın, davranışlarını, giyimini kocasının tutumuna göre ayarlar. Aynı şekilde her aile harcamalarını bütçesine denk getirmelidir.
- Erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır*: Yapacakları işe erken başlayanlar kazançlı çıkarlar.
- Erken süpür, el görsün; akşam süpür, er görsün: Kadın evini sabah akşam temiz tutarsa, hem konu komşu, hem de kocası onun ne kadar çalışkan ve hamarat olduğunu bilir.
- Erliği öğren, sonra evlen: Kişinin önce sorumluluk almayı, olgunluğu ve hayat mücadelesini öğrenmesi gerektiğini ifade eder. Evlilik, büyük bir sorumluluk olduğundan, olgunlaşmadan bu adımı atmak doğru değildir.
- Ersiz avrat, dizginsiz at gibidir: Kadının eşi olmadan toplumsal yaşamda zorlanabileceği ve denetim ihtiyacını vurgular. Dizginsiz atın kontrolsüz hareket etmesi gibi, yalnız kadının da zorluklarla baş etmede destek veya yönlendirici birine ihtiyaç duyabileceği anlamına gelir.
- Ersiz avrat, yularsız at: Bir kadının erkeksiz yaşaması çok zordur. Ancak bir erkeğin koruması altında olursa daha rahat ve düzenli bir yaşam sürer.
- Aba altında er yatar*: "Bir insanın değeri giyimiyle kuşamıyla ölçülemez" anlamında kullanılan bir söz: Yarattığını beğenmemek, Yaratana dokunmaz mı? Atalar "Aba altında er yatar" demişler, "Her gördüğünü Hızır, her geceyi kadir bil" demişler. (C. Nar)
- Ağustosun 15'inden sonra ere kaftan, ata çul: Yazın sonlarına doğru havaların soğumaya başlamasıyla insanlar ve hayvanlar için daha kalın giysilerin gerekli olduğunu ifade eder. Zamanında hazırlık yapmak, yaklaşan şartlara uyum sağlamak için önemlidir.
- Arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur*: Çalışkan bireyleri olan aile ve toplumlar, her yerde bol kazanç bulurlar, her yerde saygı görürler.
- Ata evinde üvey ana, er evinde kaynana: Özellikle kadınların, iki farklı evde iki farklı otorite figürü ile karşı karşıya kalmalarını ifade eder. Baba evinde üvey annenin, koca evinde de kaynananın otoritesi altında olmanın zorluklarını vurgular.
- Ata eyer gerek, eyere er gerek*: Bir işten istenilen verimi elde edebilmek için, gerekleri yerine getirilmeli ve koşullar iyi değerlendirilmelidir.
- Avradı ar zapt eder, er zapt etmez: Kadın namuslu değilse kocası istediği kadar baskı yapsın yine de onu kontrol altında tutamaz.
- Avradı eri saklar, peyniri deri: Bir kadının ne şekilde yaşayacağı kocasının tutumuna bağlıdır.
- Avrat gayreti gütmemeli, er gayreti itmeli: Bir işte çalışırken kadın gibi nazik olma. Erkeğe yaraşır şekilde, bütün gücünle, yılmadan çalış.
- Deminde kaçmak dahi erliktendir: Bir mücadeleyi kaybedeceğini anladığın anda seçilecek en akıllıca yol bir daha ki sefere daha sıkı tedbir almak için geri çekilmektir.
- Fütüvvet, erlere yaraşır: Mertlik, delikanlılık, yiğitlik, cömertlik ve dürüstlük gibi erdemlerin cesur ve olgun kişilere yakıştığını ifade eder. Gerçek er kişiler, bu değerleri benimseyip hayatlarında uygular.
- Gönül eri, baş üzere yeri: "İnsanın halinden anlayan kimselere ne kadar saygı gösterilse azdır" anlamında söylenen bir atasözü.
- Gönlünü yüce tutan erde devlet olmaz: Gurur sahibi olmayan, alçak gönüllü insanlarda dünya nalına karşı hırs olmaz.
- Her er kişi, işi ile ölçülür: Dürüst, çalışkan insan yaptığı işten belli olur.
- Horoz kadar eri olanın harman kadar yeri olur (Horoz kadar kocan olsun harman kadar yerin olsun): Yuvanın bereketi erkeğin gücüne bağlıdır.
- İven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz*:
- Acele eden kız eşini iyi seçemeyeceği için mutlu olamaz.
- Aceleci davrananların ve düşünmeden hareket edenlerin verdikleri kararlar sağlıksız olur.
- İyiliğe kötülük şer adam işi, iyiliğe iyilik her adam işi, kötülüğe iyilik er adam işi: Görgüsüz ve kötü niyetli kişi iyiliğe kötülükle karşılık verir, gördüğü iyiliğin karşılığını vermeyi herkes ister, kötülük gördüğü halde iyilikle karşılık vermeyi ise ancak olgun ve mert kişiler becerebilirler.
- İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı*: Herkes iyiliğe iyilikle karşılık verebilir ama kötülüğe iyilikle karşılık vermek ancak olgun ve erdemli kişilerin harcıdır.
- Kara dayanma, ere güvenme: Çabuk tükenen şeyler insanın ihtiyacını uzun süre gidermez. Aynı şekilde herkese her konuda güvenmek de doğru olmaz.
- Kara yaslanma, kar erir; ere yaslanma, er ölür*: İnsan, desteği başkalarında aramaya kalkarsa günün birinde desteksiz kalabilir.
- Kepenek altında er yatar (Kepenek altında er yatar, çul altında küheylan): İnsanları kıyafetlerine göre değerlendirmek doğru değildir. Kaba saba giysilerle gezinen nice değerli kişi olduğu görülmüştür.
- Maşa kadar eri olanın dağlar kadar yeri olur: Eşinin gücünü ve desteğini arkasına alan kadının, hayatında büyük bir söz sahibi olacağını ifade eder. Güçlü bir destek, kişinin otoritesini ve etkisini artırır.
- Muhannes erden avrat yeğdir: Mertlikten yoksun ve korkak bir adamın, kadın kadar bile değerli olmadığını ifade eder (muhannes: Kalleş, korkak, alçak, namert).
- Padişah olsan da er kişi niyetine derler: Her ne kadar yüksek bir makam veya mevkide olunsa da, ölüm karşısında herkesin eşit olduğunu ve aynı muameleye tabi tutulduğunu ifade eder.
- Sonunu sayan erlik edemez (Arkasını sayan, arayan er olmaz): Cesur ve kararlı bir kişinin, yaptığı işin sonucunu düşünerek tereddüt etmemesi gerektiğini ifade eder. Risk almaktan korkan bir kişi, büyük başarılar elde edemez.
- Sözünün eri ol: Verdiği sözü tutan kimselere herkes güvenir ve saygı duyar.
- Vergini ver varoğlu gibi, sözünü söyle eroğlu gibi: Dürüst insan malının, kazancının vergisini verirken haksızlık ve sahtekârlık yapmaz. Böyle kimselerin sözüne de her zaman güvenilir.
- Yankıdan kaya yıkılır, bühtandan er ölür: Sözlerin gücünü ve etkisini vurgular; yankı nasıl bir kayayı yerinden oynatabilir, iftira da cesur bir kişinin itibarını ve hayatını mahvedebilir.
- Yol eri yolda gerek: Bir tarikatın mensubu olan kişilerin, kendi gelişimlerini sürdürmek ve başkalarına rehberlik edebilmek için sürekli olarak manevi yolda, Allah yolunda olmaları gerektiğini ifade eder.
- Yıkılanı tutmak er kişinin kârı, yıkılacağı tutmak her kişinin kârı: Bir felaketle karşı karşıya olana akıl veren çok olur. Fakat felaketi yaşayan kişiye yardım etmeye kimse yanaşmaz.
Er ile ilgili birleşik kelimeler
İçinde "er" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Er eğitim merkezi: (askeri terim) Acemi erlerin askerlikle ilgili ilk eğitimlerini yaptıkları yer.
- Er geç: Erken veya geç, her ne vakit olsa: Er geç hakikatler suyun yüzüne çıkmalı. (S. Ayverdi)
- Er kişi: Erkek: Er kişi kılıcıyla nikahlanır, gün gelir ölümle evlenirdi... (F. Er)
Soru/Yorum Gönder