Fetva nedir, ne demektir? Fetva ile ilgili atasözleri, deyimler ve anlamları

Güncellenme: Soru/Yorum: 0
Arapça metinli eski bir Osmanlı fetvası
Osmanlı Devletini Cihan Harbi'ne dahil eden Cihad-ı Ekber fetvası
  1. Herhangi bir şeyin (hadisenin, konunun) dine (İslamiyet'e) uygun olup olmadığını bildiren aydınlatıcı cevap: Verilen fetvaya göre, kadının ilim öğrenme hakkı, zevcelik hakkından daha önemlidir ve kadın kocasından izin almadan ilim için başka bir yere gidebilir. (S. Mutlu)
  2. İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dini hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge.
  3. (tarih) Yetkili din bilginlerinin, sorunlar üzerine verdikleri yasa niteliğinde yargı.
  4. (mecazi) Yapılan veya yapılacak bir şeyi onaylama.

Fetva ile ilgili birleşik kelimeler

  • Fetva emini: (tarih) Şeyhülislam kapısında, istenen fetvaları hazırlamak ve şeriat mahkemelerince verilmiş bildirileri incelemekle yükümlü uzman görevli.
  • Fetvahane: Şeyhülislâmlıkta fetva işlerine bakan daire, şeyhülislâm kapısı.
  • Fetvayişerife: Şeyhülislam fetvası.

Fetva ile ilgili deyimler ve anlamları

İçinde "fetva" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:

  • Fetva almak:
    1. Bir müftüden bir husus hakkında şeriatın görüşünü öğrenmek: Her taraftan insanlar fetva almak için kendisine müracaat ederlerdi. (A. Oflaz)
    2. Bir şeyin yapılmasının câiz olduğu hususunda izin almak: Savaşa izin için ulemasından fetva almış, donanmasını da Suriye kıyılarına doğru göndermişti. (Ü. Hassan)
  • Fetva çıkarmak: Belli bir konuda dinî hukuk kurallarına göre izin almak: Şimdi müftüye gideceğim, fetva çıkarıp senden boşanacağım. (A. Gündüz)
  • Fetva vermek:
    1. (Yetkili din bilginleri) Bir sorunu İslam dini açısından değerlendirmek ve yargıda bulunmak: Ebu Said, halifeye onların öldürülmesi hakkında fetva verdi. Çünkü ona göre, onlar yalnız Müslümanlara değil, Yahudi ve Hristiyanlara da muhalefet ediyorlar ve yıldızlara tapıyorlardı. (A. Erkan)
    2. Bir şeyin yapılmasını yerinde görüp izin vermek, müsaade etmek: Size bu konuda kim fetva verdi, diye çıkıştı. Adamlar: Hz . Ali, deyince sakinleşip, O verdiyse mesele yoktur. O, insanlar arasında sünneti en iyi bilen kişidir, dedi (H. Kara). Müftü, diyanete göre fetva verir. Kadı ise, zahire göre hükmeder. (S. M. E. Er)
    3. (mecazi) Gereksiz yere emir verir gibi konuşmak: Sabahtan akşama kadar fetva verip duruyor.
  • Fetvacı: (mecazi) Her şey hakkında hüküm veren, başkalarına akıl vermekten hoşlanan kimse.
  • Fetvayişerife çıkarmak:
    1. Şeyhülislam fetvası ilan etmek
    2. (mecazi) Kendi kendine yorum getirmek.

Fetva ile ilgili atasözleri ve anlamları

İçinde "fetva" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )

  • Fetvayı anlatışa göre verirler*: Bir konuda verilecek yargı, o konunun anlatılmasına ve sunuluş biçimine bağlıdır.
  • Akıl ile fetva verilmez: Dini hükümlerin ve fetvaların kişisel görüş veya mantıkla değil, yalnızca dinin temel kaynaklarına ve kurallarına göre verilmesi gerektiğini ifade eder. Kendi aklıyla hüküm vermek, dini konularda yanlış sonuçlara yol açabilir.
  • Anlatışa göre verirler fetvayı*: Haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir.
  • Hasisten sadaka istemişler, fetva söylemiş: Cimriden yardım isteyen kimse, bol bol nasihat dinler.
  • Kadı anlatışa göre fetva verir*: Bir olay nasıl aktarılırsa kararın da ona göre şekilleneceğini ifade eder. İnsanlar genellikle kendilerine sunulan bilgiye göre hüküm verir, bu yüzden doğru ve eksiksiz anlatım önemlidir.