![]() |
Osmanlı Devletini Cihan Harbi'ne dahil eden Cihad-ı Ekber fetvası |
- Herhangi bir şeyin (hadisenin, konunun) dine (İslamiyet'e) uygun olup olmadığını bildiren aydınlatıcı cevap: Verilen fetvaya göre, kadının ilim öğrenme hakkı, zevcelik hakkından daha önemlidir ve kadın kocasından izin almadan ilim için başka bir yere gidebilir. (S. Mutlu)
- İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dini hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge.
- (tarih) Yetkili din bilginlerinin, sorunlar üzerine verdikleri yasa niteliğinde yargı.
- (mecazi) Yapılan veya yapılacak bir şeyi onaylama.
Fetva ile ilgili birleşik kelimeler
- Fetva emini: (tarih) Şeyhülislam kapısında, istenen fetvaları hazırlamak ve şeriat mahkemelerince verilmiş bildirileri incelemekle yükümlü uzman görevli.
- Fetvahane: Şeyhülislâmlıkta fetva işlerine bakan daire, şeyhülislâm kapısı.
- Fetvayişerife: Şeyhülislam fetvası.
Fetva ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "fetva" kelimesi geçen deyimler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Fetva almak:
- Bir müftüden bir husus hakkında şeriatın görüşünü öğrenmek: Her taraftan insanlar fetva almak için kendisine müracaat ederlerdi. (A. Oflaz)
- Bir şeyin yapılmasının câiz olduğu hususunda izin almak: Savaşa izin için ulemasından fetva almış, donanmasını da Suriye kıyılarına doğru göndermişti. (Ü. Hassan)
- Fetva çıkarmak: Belli bir konuda dinî hukuk kurallarına göre izin almak: Şimdi müftüye gideceğim, fetva çıkarıp senden boşanacağım. (A. Gündüz)
- Fetva vermek:
- (Yetkili din bilginleri) Bir sorunu İslam dini açısından değerlendirmek ve yargıda bulunmak: Ebu Said, halifeye onların öldürülmesi hakkında fetva verdi. Çünkü ona göre, onlar yalnız Müslümanlara değil, Yahudi ve Hristiyanlara da muhalefet ediyorlar ve yıldızlara tapıyorlardı. (A. Erkan)
- Bir şeyin yapılmasını yerinde görüp izin vermek, müsaade etmek: Size bu konuda kim fetva verdi, diye çıkıştı. Adamlar: Hz . Ali, deyince sakinleşip, O verdiyse mesele yoktur. O, insanlar arasında sünneti en iyi bilen kişidir, dedi (H. Kara). Müftü, diyanete göre fetva verir. Kadı ise, zahire göre hükmeder. (S. M. E. Er)
- (mecazi) Gereksiz yere emir verir gibi konuşmak: Sabahtan akşama kadar fetva verip duruyor.
- Fetvacı: (mecazi) Her şey hakkında hüküm veren, başkalarına akıl vermekten hoşlanan kimse.
- Fetvayişerife çıkarmak:
- Şeyhülislam fetvası ilan etmek
- (mecazi) Kendi kendine yorum getirmek.
Fetva ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "fetva" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Fetvayı anlatışa göre verirler*: Bir konuda verilecek yargı, o konunun anlatılmasına ve sunuluş biçimine bağlıdır.
- Akıl ile fetva verilmez: Dini hükümlerin ve fetvaların kişisel görüş veya mantıkla değil, yalnızca dinin temel kaynaklarına ve kurallarına göre verilmesi gerektiğini ifade eder. Kendi aklıyla hüküm vermek, dini konularda yanlış sonuçlara yol açabilir.
- Anlatışa göre verirler fetvayı*: Haksız kişi, olayı kendisini haklı gibi göstererek anlatırsa dinleyen ona hak verir.
- Hasisten sadaka istemişler, fetva söylemiş: Cimriden yardım isteyen kimse, bol bol nasihat dinler.
- Kadı anlatışa göre fetva verir*: Bir olay nasıl aktarılırsa kararın da ona göre şekilleneceğini ifade eder. İnsanlar genellikle kendilerine sunulan bilgiye göre hüküm verir, bu yüzden doğru ve eksiksiz anlatım önemlidir.
Soru/Yorum Gönder