Önce, ilk önce, ilkin: İşte şimdi az evvel gördüğü adamın olduğu yerdeydi. (F. Duman)
Evvel ile ilgili deyimler ve anlamları
İçinde "evvel" kelimesi geçen deyimler, birleşik kelimeler, açıklamaları ve örnek cümleler:
- Evvel Allah (Evel Allah): "Önce Allah'ın yardımıyla" anlamında kullanılıp kimi zaman da bir savı pekiştirmek için söylenir: Evvel Allah bu işin üstesinden gelirim.
- Evvel ahir: Önünde (eninde) sonunda: Evvel ahir uzun yaşın ucu ölüm. (Dede Korkut)
- Evvel emirde: İlk önce, ilk iş olarak, her şeyden önce: Binaenaleyh, evvel emirde bu cihetleri halletmedikçe bütçenin müzakeresi doğru değildir.
- Evvel ve ahir: Başta da sonda da: Düşmanlarımız, bizi, evvel ve ahir esarete giriftar edebilecek şurut ve kuyudu reddetmekte tereddüt göstereceğimizi zannediyorlarsa bunda çok ve çok aldanıyorlar. (M. K. Atatürk)
- Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde: Genellikle bir masal veya hikayeye başlarken "çok zaman önce" anlamında kullanılan bir tekerleme: Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde çok uzak diyarlarda, etrafı masmavi denizlerle çevrili, ışıl ışıl bir ülke varmış. (E. Özsoy)
- Aklı evvel:
- Aklı eren, aklı başında olan.
- Her şeyi bildiğini sanan, akıllı geçinen: Kendisini akıllı zan eden aklı evvellerin varlığına şahit olmuyor muyuz?
- (birinin) Cemaziyelevvelini bilmek: Bir kimsenin herkesçe bilinmeyen, geçmişteki her türlü yönünü veya kötü durumunu bilmek: Biz onun cemaziyelevvelini biliriz! (İ. Pala)
Evvel ile ilgili atasözleri ve anlamları
İçinde "evvel" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
( * yaygın bilinen )
- Evvel deveni bağla, sonra Hakk'a ısmarla: Kişi her zaman tedbiri elden bırakmamalıdır. Güvenli durumlar da bile yine de tedbirli davranmalıdır.
- Evvel düşün, sonra söyle: Söylenmeden önce düşünmenin, sözün sonuçlarını hesaplamanın gerekliliğini vurgular. Tedbirli konuşan kişi yanlış anlaşılmalardan, gönül kırılmalarından ve gereksiz belalardan korunur.
- Evvel hesap sonra kasap*: Herhangi bir işe girişen kimse, kendi olanaklarını iyi hesaplamalı, iyi değerlendirmelidir.
- Evvel iğneyi kendine batır, sonra çuvaldızı ele*: Ağır ve acıtıcı bir işi başkasına yapmadan önce onun biraz daha hafifini kendimize uygulamalı, tutumumuzu bunun etkisine bakarak belirlemeliyiz.
- Evvel kaçan kurtulur: Tehlike anında hızlı davranıp erken önlem alanın zarar görmeyeceğini anlatır. Çabuk hareket eden, beladan en az zararla çıkar.
- Evvel komşunu bul, sonra yurdunu tut: İnsan bir yere yerleşmeye karar vermeden önce orada komşu olacağı kimselerin iyi olmasına dikkat etmelidir.
- Evvel selam, sonra kelam: İnsan bir tanıdığıyla karşılaştığı zaman önce selam verip hatır sormalı, sonra sohbete başlamalıdır.
- Evvel yediğin hurmalar, sonra yüzünü tırmalar: Geçmişte yapılan yanlışların, hataların veya kötü davranışların ileride olumsuz sonuçlar doğuracağını ve kişinin bu hataların bedelini ödeyeceğini ifade eder.
- Evvel yoldaş, sonra yol: İnsan bir işe kalkışırken beraber olacağı arkadaşını çok iyi seçmelidir.
- Evvel zahmet çeken sonra rahat eder: Önce emek ve çaba gösteren kişinin sonunda rahatlığa kavuşacağını anlatır. Zahmetsiz rahmet olmaz.
- Evvela can sonra canan*: İnsanın önce kendi hayatını ve sağlığını düşünmesi gerektiğini anlatır. Kişi, varlığını korumadan sevdiklerine faydalı olamaz.
- Evvelce ar idi şimdi kâr oldu: Namus, doğruluk ve dürüstlük insana iş hayatında da avantaj sağlar.
- Evvelinde düşünmeyen sonra pişman olur: Bir işe başlamadan önce plan yapmayanın ve tedbir almayanın sonunda zarar göreceğini anlatır. Önceden akıl yürütmek, sonradan üzülmemek demektir.
- Ayıyı evvela öldür de sonra derisini sat: Bir işi tamamıyla bitirmedikten sonra sonuçlarından fayda bekleme.
- Büyüğünden evvel lafa karışma: Yanında büyüğün varken ondan önce lafa karışırsan saygısızlık etmiş olursun.
- Çingeneden şah olsa, evvela babasını keser: Kullanmasını bilmeyenlere güç, kudret verilirse topluma zarar verecek şekilde kullanabilir.
- El için kuyu kazan, evvela kendi düşer*: Başkasını tuzağa düşürmeye çalışan kimse, bu tuzağa ondan önce kendi düşer.
- Eşeğini evvel sağlam kazığa bağla, sonra Allah'a ısmarla: Kaybolmasını istemediğin bir malını Allah'a emanet etmeden önce gerekli bütün tedbirleri almalısın.
- Farzdan evvel farz var, namazdan evvel boğaz var: İnsanların önce temel ihtiyaçlarını karşılamalarının gerektiğini ifade eder. Aç veya zor durumda olan birinin ibadet gibi manevi görevlerine tam anlamıyla odaklanamayacağını anlatır.
- Gitmezden evvel gelmesini düşün (Girmezden evvel çıkacağını düşün): Bir işe kalkışmadan önce dönüşünü ve sonuçlarını hesaba katmak gerektiğini anlatır. Önceden hesap yapan, sonradan zorluk yaşamaz.
- Günden evvel kalkan evlat, o evde olur devlet; günden sonra kalkan evlat, o evde olur mu bereket: Sabah güneş doğmadan kalkıp işine başlayan insan başarılı ve mutlu olur.
- İmamdan evvel camiye girme: Bir işin başında bulunan kişinin izni olmadan diğerleri kendi başına davranmamalıdır.
- Kâr mı tatlı yâr mı tatlı, evvela kâr sonra yâr: Çıkarcı insanlar kendi menfaatlerini sevdiklerinden bile önde tutarlar.
- Kasımdan on gün evvel ek, on gün sonra ekme*: Kasımdan on gün sonra ekilen tohumdan verim alınmaz, iyi verim kasımdan on gün önce ekilen tohumdan alınır.
- Kırk yaşından evvel hikmet söylemeyen ondan sonra hiç söyleyemez: Gençliğinde bilgi ve kültür sahibi olamayan, yaşlandığında hiç olamaz.
- Kim evvel davranırsa, parsayı o toplar: Herkesin yararlanabileceği bir şeyden en erken davranan daha çok yararlanır.
- Köpeğin ahmağı evvel kocar: Akılsız insanlar vakitlerini gereksiz şeylerle geçirir, kendilerini boşuna yıpratırlar.
- Sahibinden evvel ahıra girme: Yetkili veya sorumludan önce harekete geçmenin yanlış olduğunu anlatır. İşin sahibinden önce davranmak saygısızlık ve hataya yol açar.
- Sert sirke evvela kendi kabına ziyan getirir: Öfkeli ve kırıcı kişinin önce kendine zarar vereceğini anlatır. Aşırı sertlik, sahibine huzursuzluk ve kayıp getirir.
- Zemheriden on gün evvel, on gün sonra ekme: İyi verim alabilmek için kışın en zorlu zamanlarında ekim yapılmaz (zemheri: 22 Aralık – 31 Ocak arasındaki çok soğuk günler, karakış).
Soru/Yorum Gönder