![]() |
Düşman |
- Birine karşı nefret duygusu besleyen, bir kimseye kötülük etmek isteyen kimse, hasım.
- Kendisiyle savaşılan devlet ve bu devletin asker, sivil bütün uyrukları.
- (mecazi) Bir şeyi çok aşırı ölçüde kullanıp tüketen: Ekmek düşmanı.
- (mecazi) Kimi şeylerden nefret eden, tiksinen kimse: Sigara düşmanı.
- Düşman olmak: Kin beslemeye başlamak.
- Düşmanı püskürtmek: Düşmanı bozguna uğratarak kaçırtmak.
- Düşmanın arkasını kesmek: (askeri terim) İlerleyen düşmanın arkasını çevirerek destek güçleriyle bağlantısını koparmak.
İlgili deyimler ve anlamları
İçinde "düşman" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları:
- Düşman ağzı: Düşmanın uydurduğu yıkıcı ve yanıltıcı söz.
- Düşman çatlatmak: İyi durumlar ve başarılarla gösteriş yaparak, düşman olanları kıskandırmak.
- Düşman kesilmek: Düşman olmak, düşman gibi görmek.
İlgili atasözleri ve anlamları
İçinde "düşman" sözcüğü geçen atasözleri ve açıklamaları:
- Düşman düşmana gazel (Yasin) okumaz: Düşmandan dostça davranış beklenemez, elinden gelen kötülüğü en sert biçimde yapacaktır.
- Düşman düşmanın halinden anlamaz (bilmez): Savaşmakta olan iki düşmandan her ikisinin de zayıf yönleri bulunur. Ama bir taraf, öbürünün zayıf yönlerini bilip de saldırısını bu noktalar üzerinde toplayamaz.
- Düşmanın karınca ise de hor bakma: Düşman ne kadar güçsüz olursa olsun, önem vermemezlik etmeyip tetikte bulunmalı.
Soru/Yorum Gönder